Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

10.06.2016

Kara Sevda 34. bölüm özet. Nihan Kemal'den hamile mi?

Geçen bölüm Asu'nun ortaya  attığı bomba kızın güzel laf çevirmeleriyle bir anda Nihan'ın kucağında patlar. "Nihan söyledi. Kardeşine karşılık senin kardeşine iftira attı" olayına dönüşür. Nihan da Kemal'in kardeşimin namusu diye başlayan nutuklarını ve eline Emir'in silahını alıp ona doğrulttuğunu gördüğünde suçu kabullenmek zorunda kalır. Kemal bu itirafa ragmen olayı sorgular. Önce Asu'nun fikrini alır. Sonra Zeynep'i çağırır. Ozan da peşinden gelir. Ona da "Bunun hesabını sorucam" diye köşke döner. Zeynep "Köşke gitmek istiyorum. Ozan'ın bana ihtiyacı var" Ozan da Nihan'a hesap sormaya gelir ama Emir; Ozan'ın aklına "Karını da al. Kaçın" diye girmeye çalışır.
Ozanın  sa daha iyi bir fikri vardır :) "Babalık testi yapalım. Böylece herkesin ağzı kapanır"  der. Kemal şiddetle karşı çıkar. "Kimse kardeşimin namusunu test edemez" der. kardeşini ne zannediyorsa

Tufan; Hakkı beyin yerini bulur. Asu'ya haber verir. İçeri yerleştirdiği kamera ile onu takip etmektedir. Emir, Zeynep ile buluşur ve "Testi yaptırıcaksın. Ben de çocuğun Ozan'dan çıkmasını garanti edicem" der. Zeynep Ozan'ı da alıp testi yaptırtır. Sonrasında da kocasına "Kaçalım burdan. Mahkeme de bütün herşey üstüne kalacak. Emir'den yardım isteyelim" der. Emir, "Nihan'a söylemezseniz yardım edicem" der

Leyla ile konuşan Nihan gerçekleri anlatmak için Kemal'i arar. "Kuyunun orada buluşalım" der. Kemal gelir ama  görünmez. Zehir koruma amaçlı Asu'yu takip eder. şehir dışına çıktığını anlayınca Kemal'i arar. Asu; hakkı beyin karşısına çıkar. Kemal de eve gelir. Hakkı bey "Düşmanlarım var. Size bulaşmasınlar diye sizden uzaklaşıyorum. Peşime düşmeyin. Benim için birşey yapmak istiyorsan Asu'ya sahip çıkacaksın. Evlenin" der ve çekip gider. Asu ve Kemal evden çıkar. Herkesin gittiğinden emin olan Tufan içeri girip kasayı açar. Orada bir otel kartı bulur.

Görüntüler için Asu'yu sıkıştırmaya gittiğinde Kemal de oraya gelir ve "Can yoldaşım olur musun?" der. Asu kabul eder. Bu konuşmaları duyan Emir'in eline yeni bir koz geçer. "Kemal'e kim olduğunu söylerim eger elindeki herşeyi vermezsen" der. Tufan her yerde Emir'in istediklerini arar. Asu ona "Çarşambaya kadar vaktin var. Çarşamba Kemal ile evleniyorum" der.

Sabah Emir, Nihan'a gidip "Kemal evleniyor. Asu Alacan'a evlenme teklif etmiş" der. Nihan kuyunun oraya gidip ağlama  krizine girer. Onu teselli etmek karısını takip eden Emir'e düşer. Kemal de ailesine söyler. Herkes çok sevinir. Nihan "Senin haberin varmıydı?" diye konuşmaya gelir. Leyla'nın haberi yoktur. Kemal'i arar doğru olduğunu öğrenir. Tarık'a kardeşinin ve Ozan'ın kaçmak istediğini böylece kendisinin de rahat rahat evlenebileceğini söyler.

Leyla'nın evine nişanı haber vermeye gelen Kemal; Nihan ile karşılaşır. Onu da nişana davet eder. Zaten Emir de gitmek istemektedir. Kemal'in evinin bahçesinde organize edilen nişan başlar. Aynı gece Ozan ve Zeynep'de o gece yurtdışına kaçacakları için heyecanlıdırlar.

Nihan çok önceden Kemal'in ona "Birgün senden vazgeçtiğimi düşünürsen" diye bıraktığı mektubu kuyunun başında okur, ağlar. Emir'e bir çanta gelir. Onları gören Kemal olayı sorgular. çantaya baktığında çantada Ozan'ın kullandığı silahı verir  ama görüntüleri vermez. Emir silahın ruhsatını 6 yıl önceki birinin üzerine çıkarttırır. Kemal ile Nihan kuyunun başında buluşurlar ama gerekli hiçbirşey konuşmazlar.

Yüzüklerin takılma zamanında Ozan ve Zeynep çıkarlar. Tarık onları bir iskeleye götürür ama tam o sırada polisler oraya gelir. Polisleri Emir çağıırmıştır ve tabiki Zeynep'in haberi vardır. Tarık defalarca kez Emir'i arar ama o açmaz. Komiserin ilk lafı "Yaktın kendini delikanlı" olur. Kelepçeleyip arabaya bindirirler. Tam bu sırada Kemal ile Asu'nun yüzükleri takılır. Bu sahneye daha fazla dayanamayan Nihan öylece bayılıverir. içimdeki ses "Nihan hamile" diyor :) hadi bakalım.  Merakla fragmanı bekliyoruz


Asla Vazgeçmem 54. bölüm özet. Fatih Nur'a gelen mesajın sahibini öğreniyor

Nur; Fikret'in oyununa kanarak doğum gününe gider. Ortalık fena karışır. Nur telefonunda da mesajı da bulamaz, sürekli aradığını da ispatlayamaz. İclal'i suçlar. İclal de oraya geldiği için Nur'u suçlar. Yiğit; Nur'un telefonuna gelen mesajın kimden geldiğini öğrenmek için GSM operatörünü arar. Ancak savcılık emri olmadıkça veremeyeceklerini öğrenir. Bu arada Fikret Nur'u Yiğit'e; Yiğit'e Nur'u fiştiklemektedir.

Fikret; İclal'i arar ve "Senin güvenini kazanmak için Nur'a bu oyunu oynadım" der. İclal etkilenmiştir ama neden kendisine yardım ettiğini anlamamıştır. Nur; Yiğit'le kavga ettikten sonra Fatih'e gider. Fatih Nur'a çaktırmadan bir programla kayıp mesajı bulur. Gönderen numarayı bulur ama kime ait olduğunu bulmak için birinden yardım ister.

Emin; Yaren ile beraber sete gider. Emin'in bu yeni tarzı ve işi onu etkilemiştir. Dönüşte de çocuğu almaya gelir. Evin önünde konuşurlarken Yağmur'un yaklaştığını görüp fazladan iyi davranır. Yağmur kıskanmamakta ama ona daha fazla zaman ayırmasını istemektedir.

Yaren o günü Emin ve Yağmur'un beraber olacağını bildiği halde bu sefer de hastalandım diye yalan söyler. Çocuğa kendini hastaneye götürtür. Bi de benimle olduğunu söyleme falan diyince Emin kem küm eder. Yağmur kızar telefonu yüzüne kapatır.

Fatih de Yiğit de işe erken giderler. İşten önce biraz laflarlar. Fatih; Nur'un ona geldiğini yardım istediğini söyler. İki erkek karşılıklı restleşirler. Nur'un çekimi geç saate alınıca Yiğit'in yanına gider. Dün geceden beri Nur'u garsoniyer gibi ev açtı, evlenmeye niyeti yok Yiğit'in diye dolduran Fikret de şirkete Yiğit'e gitmişti. Fatih'e beklenen telefon gelir ve mesajı atan kişinin kardeşi Fikret olduğunu öğrenir. Yiğit'in odasına girer.


Muhteşem Yüzyıl Kösem 30. bölüm özet. Sezon finali muhteşemdi hakkaten

Sultan Osman son anda Ağa Kapısına sığınır. Osman'ın orada olduğunu öğrenen Kösem oğlu ile konuşur. Sultan Osman da kardeşini idam ettirdiği için vicdan azabı duymaktadır. Kösem de ne yapacağını bilememektedir.

Şehzadeleri hala bir kulübe de kapalıdır. Dilruba şehzadelerin ölüm emrini verir. Kilindir ağa içeriye gaz yağı dökerek yakmaya başlar. Bülbül ağa çocukların kulübesinin yanmaya başladığını görünce hamle yapar. Ancak başına odunla vurulur ve bayılır. Bülbül ağa şehzadeleri kaçırıp güvene alır

Hoca Ömer karşı tarafa geçmeye çalışırken Kara Davut Paşa'nın adamları tarafından yakalanır. Osman'ın yerini sorarlar. Bilmediğini ama öğrenebileceğini söyler. Cennet'e bir not yollayıp onunla buluşur. Sultan'ın yerini fazla sorduğu için Cennet işkillenir. O sırada Dilruba ve adamları gelir.
Cennet'e Osman'ın yerini söyle diye baskı yapsalar da kadın söylemez. Bu sefer Dilruba isyancılara Cennet'i verir ve isyancılar onu dövmeye başlar. Cennet oracıkta ölür.


Zülfikar ağa Yeniçeri'nin başındaki kişilerle konuşmaya gider. Osman'ın bütün şartlarını kabul ettiğini duyunca biraz yumuşarlar ama ertesi gün kararlarını vereceklerini söyleyip yollarlar. Sultan Osman'ın teklifini kabul ettiklerini söylerler. Bu arada Zülfikar'ın yanında ki ağa yanlışlıkla Osman'ın yerini ağzından kaçırır. Zülfikar'ı eper bir uğraş vererek öldürürler.

Sultan Osman'ın yerini öğrenen isyancılar Onu ordan alır. Kıyafetlerini çıkarttırır. Yalın ayak halkın içinde gezdirir. Bir eşeğin üstüne çıkartıp su bile vermeden türlü hakaretlere maruz bırakırlar. Kösem yeniçeri ocağına gider. Oğlunu o halde görünce ellerini çözer ve güvendiği ağalara emanet edip orada bulunan camiye sığındırır. Halime ve Dilruba Sultan'larla kendi küçük şehzadelerinin pazarlığına girer. Sultan Mustafa'nın saltanatını mecburen ilan edip şehzadelerini kurtarmaya gider ancak yanmış bir kulubeden başka bir şey bulamaz. Yolda Bülbül ağa önlerine çıkar ve çocukları kurtardığını söyler.

Mustafa tahta çıkınca Kara Davut Paşa'yı veziri azam yapar. Küçük şehzadelerin öldüğünü düşünen Dilruba; Kösem'in öfkesinden korktuğu için Osman'ı biran önce öldürmeye çalışır. Ancak yeniçeriler bu suikast girişimini engeller. Tek çare kalmıştır. Osman'ı türlü yalanla ocaktan çıkarmak. At arabasının arkasına samanların üzerine atıp Osman'ı Yedikule zindanlarına götürürler. Kösem kıl payı farkla oğlunun ölümüne engel olamaz. Osman'ın şehzadesini de Dilruba'nın adamları annesinin kollarından alırlar ve öldürürler.

Kösem oğlunu defnettikten sonra ona bunu yapanların hepsini tek tek öldürtür. Dilruba'yı bıçakla, Halime'yi zehirle, Hoca Ömer'i hançerle, Kara Davut Paşayı aynı oğlunu öldürdüğü kıyafetler ve yerde öldürtür. İsyancı yeniçerilerin de kellesini alır. Artık şehzade Murat'ın dönemi başlamıştır. Saltanat naibi olarak Kösem oğlunun arkasındadır.



9.06.2016

Karagül 125. bölüm fragmanı FİNAL- Herkes hak ettiğini buldu


Fox TV'nin sezonlardır en çok izlenen dizilerinden biri olan Karagül sonunda 125. bölümüyle final yapıyor. Kendal'ın Şamverdi ailesine yaşattığı kabus nihayet sona eriyor.

Karagül 125. bölüm fragmanı hem hüzünlü, hem de merak uyandırıcı.

"Evlat işte, katil de olsa, cani de olsa, vicdansız da olsa evlat işte" diyor Kadriye Hanım. Kendal'ı hücrede dizlerine yatırmış, saçlarını okşuyor.

"Annelik böyle birşey, kendisine rağmen onu canından çok sevmeye devam etmek" diyor Ebru Baran'a. Oğlunun elini tutuyor.

Ebru ve çocukları birbirlerine sarılmışlar, mutlular sonunda.

Emine Asım'ın fotoğrafına bakıp gözyaşı döküyor. Asım ölmemiştir umarız.

"Ah ettiğim kadar ah almışım belli" diyor Kadriye Hanım. Sonra Kadriye hanım düşüyor bayılıyor, ölüyor galiba.

Kendal aklını yitiriyor, bunu zaten geçen bölümün sonunda görmüştük.
Baran elinde bir mektup ağlıyor.

Biri geliyor, arabadan iniyor, yürüyor sadece ayakkabılarını ve takım elbisesini görebiliyoruz. Murat mı yoksa bu, yine mi ölmemişti acaba? Yok, bu kadar da olmaz herhalde değil mi? Kenan'dır belki. Ama onun gelişini de niye bu kadar gizemli yapsınlar ki?,,

Biri de tekerlekli sandalyede. Onun da yüzünü göstermiyorlar. O da Asım mı acaba?

Ebru çocuklarıyla gidiyor, Baran da bir köşeden onlara bakıyor galiba...

Dimdik, kararlı adımlarla gelen bir adam, bir de tekerlekli sandalyede biri, bunlar kim?
Fragmanın sonunda "Bütün soruların cevabı bu Cuma büyük finalde" diyor. Fragmanı izlemeden önce bu kadar çok soru işareti yoktu kafamızda.



No:309 Dizisi 2. bölüm özet. Bu kez Lale "Onur'la evlenmem" diyor

Onur duydukları karşısında şaşırır. Önce "Çocuk benden mi?" der. Çocuğu aldırmaktan bahseder ama bebek 3 aylık olduğu için bu imkansızdır. Bu sefer de "3 ay özellikle aldıramıyalım diye bekledin" der. Tam o sırada Onur'un annesi ve babaannesi gelir. Ertesi gün DNA testi yaptırırlar. Testin sonucunu almaya anneler, babaanne ve gençler gider. %99,9 olasılıkla bebek Onur'a ait çıkar. Babaanne "Derhal evleneceksiniz" der. Onur "Sorumluluğu alayım ama istemediğim bir kızla evlenmeyeyim" der. Babaanne kızıp gider.

Kız tarafı mutluluktan havalara uçarken erkek tarafı üzülmektedir. Diğer torun tarafındaki aile ise Onur'un başka bir kızı hamile bıraktığını öğrenince sinir olurlar. Onur Pelinsu ile arada kalmıştır.
Onur Lale ile buluşur. Hain kuzen Pelinsu'ya onların yerini söyler. Beraber yemek yerlerken Lale'yi suçlar. Özellikle bunları para için yaptığını söyleyerek kız gerçekten üzer. Pelinsu geldiğinde de şöförün kuzeni olduğunu söylerler. Lale olayı bozmaz. Pelinsu'yu oraya kuzeni Erol'un yolladığını duyup komployu anlar. Onur; Pelinsu'ya yemekte hiçbirşey anlatamaz. Hatta bir de balayına nereye gideceklerini kararlaştırırlar.

Onur'un ailesi "Lale ile evlen; çocuk doğsun boşanırsın" der. Böylece dedesinin bıraktığı miraz onlara kalacaktır. Anlaşma da imzalatmak üzere hazırlatırlar. Kız tarafı bebek için kıyafet hazırlığına, kınayı yapmak için yer de bakarlar. Kurtuluş'un karısı olan ablanın kocası ile barışmaya niyeti yoktur.

Onur işleri iyi gitmektedir. Japon firması ile anlaşma yapılmış. Anne babası iş yerine gelir. "Anlaşmayı hazırlattık. 6 aylığına evli kalmalısın" der. Onur Lale'yi arar. "Görüşelim" der. Kız "Görüşmek istemiyorum" diyip suratına telefonu kapar. Onur tekrar arar ve buluşurlar. Bir sözleşme hazırlatmıştır.6 Ay sonra boşanacaklardır. Tazminat kısmı boş bırakılmıştır. Nafaka olarak her ay 10 bin lira vermeyi taahüüt etmiştir.

Lale "Seninle evlenmiycem" diyip masadan kalksa da mekanın sahibi ablasıyla konuştuğu için "Lale.. Evleniyormuşsun?" der. Onur "İyi ki de evlenmek istemiyormussun" diye kızla dalga geçer. Lale iyice sinir olup masadan kalkar ve onu tutmaya çalışan Onur'un kollarına bayılır.



Diriliş Ertuğrul 61.Bölüm -Sezon Finali- özet. Fetih kervanı yollara düşüyor

Ertuğrul Rabbinin Oğuzlara biçtiği kutlu yola düşer. Hayme ana oğluyla konuşur. gitmemesi için çok dil döker. Ancak Ertuğrul'da en ufak bir tereddüt yoktur. Alplerden bazıları ve beylerden bazıları Gündoğdu'nun verdiği altınlar yüzünden gitmekten vazgeçmişlerdir.
Samsa ve Hayat gibi iki Dodurga alpi de onlarla gelmeye kararlıdır. Ancak Dodurga'nın yeni beyi 10 kadar alpi özellikle onların yanına verir. Selcan da Halime'yi tekrar vazgeçirmeye çalışır.

Abdurrahman da onlarla gitmek ister ama Ertuğrul anamı yanlız komayasın diye onu obada bırakır. Sungur Tekin ve yeni Dodurga beyi Ertuğrulların önünü keser; kılıç çeker. İsyan çıkarmakla suçlarlar. Obanın töresini çiğniyemezsin derler. Dodurga beyi bir konuşma yapar. Sahte bir şekilde giren alpler "Beyimiz haklı" diyerek ekipten çıkar. Hayme ana da oğluna ve Dodurga beyine karşı durur hatta kılıç çeker. En son Halime de kadınlarla onlara katılır. Selcan "Doymadınız mı kan dökmekten" diye konuşunca Sungur etkilenip kenara çekilir.

Ertuğrul ve beraberindekiler helalleşerek yola çıkarlar. Turgut alp Sadettin'in bulunduğu kervansarayın kapısında beklerken Boğaç ve köye gelen casusun biryere koşturarak gittiğini görünce onların peşine takılır. Bir grup askerle buluştuklarını görünce bir şey olduğunu anlar. Hayme ana da obanın beylerinden iki adamın çadırına aniden girdiğinde Gündoğdu'nun dağıttığı altınları görür. Ve adamlara ağır laflar söyler.


Ertuğrul'un kervanında bir aracın tekerleği kırılır. Mecburen durmak zorunda kalırlar. Ertuğrul ertesi gün Şehzade Yiğit ile Konya'ya gidip sultana herşeyi anlatmak niyetindedir. Hayme ana gördüğü altınlar yüzünden Sungur'a da yüklenir. Gece ibadet eder ve istiareye yatar. Uykusunda kocası Süleyman Şahı görür. Süleyman Şah "Kayı'nın emanetlerini al, yola çık. Ertuğrul ile beraber git" der.
Hayme ana şükrederek uyanır. Ertesi gün Abdurrahman'a "Hazırlanın Ertuğrul'un yanına gideceğiz" der. Abdurrahman sevinir.  Hala obada kalan ama onlarla gitmek isteyen alpler de vardır. Onlarda bunu fırsat bilip peşlerinden giderler. Selcan ve Sungur engel olmak istese de ok yaydan çıkmıştır.

Sungur Tekin sultana mektup yazar. Yiğit'in masum olduğunu, Ertuğrul'un isyan etmediğini yazar ve sultan'a yollar. Hayme ana ve yanındakiler kestirme yoldan gitmeye karar verirler. Yiğit, Halime, Gündüz ve Ertuğrulla alpleri Konya'ya gitmek için yola koyulurlar. Boğaç ve Sadettin'in casusu yanlarındaki adamlarla onlara pusu kurar. Sayıca az olan Ertuğrullar savaşırken Yiğit yaralanır. Gündüz'ü ise kaçırırlar. Ertuğrul peşlerinden gider. Doğan alp olaya müdahele eder. Hayme ana ve yanındakiler de yetişir. Ertuğrul annesini de Turgut Alp'i de gördüğüne çok sevinir.

Yiğit oracıkta can verir. Onu gömerler. Halime çok üzgündür. Onu Hayme ana teselli eder. Göç kervanına İbnül Arabi de yanında ilim ve zanaatkarlar ile katılır. Dualar edilir. Hayme ana Ertuğrul'a obadan aldığı sancağı, Kur'an-ı Kerim'i ve kılıcı törenle teslim eder. Ertuğrul Kayı'nın beyi olmuştur. Turgut Alp'i alpbaşı yapar. Adamlarının kellelerini Sadettin Köpek'e yollar. Kaldığı kervansarayın önüne kazığa geçirmiş bir şekilde yollar. Sadettin Köpek intikam yeminleri eder. Yeni sezonda da başımıza çorap örmeye devam edecek anlaşılan. Kutlu göç kervanı yola çıkar.




8.06.2016

Güneşin Kızları 12. Bölüm. Ali Selin'e sürpriz yapıyor. Aşk Kırıntıları

Güneşin Kızları'nda Selin; Ali'ye sürpriz yapacağını söylemişti. Ali de Savaş ile konuştuğunda biraz gaza gelip Selin'e sürpriz hazırlayıp  onun gönlünü almaya çalışmak için onu bir cafeye davet eder. cafe de ikisinden başka kimse yoktur ve Ali'yi bekleyen kötü sürpriz Selin'in çantasındaki montajlanmış öpüşme sahnesidir. Ali bundan habersiz Selin'e kendini affettirmeye çalışmaktadır. çünkü o da Emre'nin doğum gününde Didem ve Tuğçe'nin aklına uyup bilmeden Selin'in çıplak görüntülerinin çekilmesine sebep olmuştu.

Selin Ali'yi sahnede görünce şaşırır. "Ben böyle bir buluşma düşünmemeiştim" Ali hafif dalga geçerek "Nasıl bir buluşma düşünmüştün?" Selin omuzlarını yukarı kaldırarak "Ne biliyim? Cafe gibi bir yer." Ali kesin bir ifadeyle "Bugün burda bizden başka kimse olmıycak. konuşucaz ve bu konuyu bitiricez." Selin çantasındaki Cd'yi düşünerek "Bitecek o doğru" diyor. Ali "Bana bir sürpriz hazırladığını söyledin. Eyvallah. İnan hoşuma gidip gitmiyceği konusunda hiçbir fikrim yok. Ama önce ben konuşmak istiyorum" Selin kafasını olumsuz gibi iki yana sallar "Konuşmıyalım ne değişecek ki hiç bir şey değişmiycek" Ali gülümser "Gerçekten mi? Daha ne söyliyceğimi bile bilmiyorsun" Selin "Biz konuşmamız  gereken herşeyi konuştuk Ali" Ali yine gülümser ve "Konuşucam ama kelimelerle değil. Bununla" diyor ve yanında duran gitarı alıyor.

Ve Teoman'ın 'Aşk Kırıntıları' şarkısını kızın koca gözlerinin içine bakarak söylüyor. Selin ne yapacağını bilemiyor çünkü o buraya kavgaya, hatta hazırladığı Cd ile Ali'nin sonunu getirmeye gelmişti. İkili şarkıyı dinlerken beraber geçirdikleri güzel ve kötü anlar akıllarına gelir.

Güneşi Beklerken 26. bölüm. Zeynep ve Kerem'in ilk dansı. Aşk Kırıntıları

2014'ün yılbaşı partisi sırasında o günlerde çıkıyor olan Kerem ve Melis dansa kalkar. Kerem pek istemese de kızı geri çeviremez fakat yan gözle Zeynep'i kesmektedir. Zeynep de bakmamaya çalışsa da Kerem'e bakmaktadır. Dans sırasında Melis; araları bozuk olan Zeynep ve Barış'ın haline üzülür. Ama en çok da sürekli içen Barış için endişelidir. "Tek başlarına öyle duruyorlar. ben Barış'la dans ediyim. Sen Zeynep'le dans et." Kerem şaşkın kaşlarını kaldırır. "Şu anda" Melis onaylar "Evet şuanda" 'Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz' atasözü aklıma geldi. Hem baloya geldiğinden beri içi gittiği Zeynep'le dans edecek hem de bunu kız arkadaşının isteğiyle yapacak.. Zeynep'in yanına gider. "Dans edelim mi? Hadi gel dans edelim" der ve kızı elinden tutup dans pistine çeker.

 Melis de Barış'ı dansa kaldırır. Barış önce istemez ama onu da Melis tutup dansa kaldırır. Herşeyin düzeleceğiyle ilgili tatmin etmeyen bir konuşma yaparlar. barış kızı pistte yanlız bırakır ve yerine gider. Bu arada çalan müzik Teoman'ın muhteşem şarkısı 'Aşk kırıntısı' dır.

Kerem de Zeynep ile dans ederken hayatlarından çok memnundur. Zeynep ve Kerem müziğin sözleri ve birbirlerine yakın olmanın etkisiyle yakınlaşmaya başlarlar. Ancak aynı zamanda kendilerini de zapdetmek de zorlanırlar. Kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki müziğin değiştiğini bile fark etmezler.


Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana. 
Al içine tekrar derinine sakla, kat kasırgana. 
Yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz. 
Yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz. 

Yürürüm ipte,ağım yokken hem de, 
Kopkoyu içim inan çok çalıştım 
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için. 
Neyim var ki sanki senden başka 
Hadi son bir kez 
Ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz. 

Aşk kırıntısıyla doymaktansa 
Tek başıma aç kalırım bu hayatta. 
Paylaşacak bir şey artık yoksa bir erkekle bir kadın arasında

Medcezir 49. bölüm. Yaman Mira ile barışmaya çalışıyor. Aşk kırıntıları

Mira ve Yaman bir bardalar. Yaman; Mira'yla barışmaya çalışıyor. " O zaman sıradaki parça bana gelsin. Sevdiğim benim için söylesin şarkıyı" diyor ve şanslarına bu Teoman'ın 'Aşk Kırıntıları' parçası çıkıyor. Yaman şarkının kendine ait kısımlarını söyleyerek kıza yaklaşmaya çalışmakta. Sonunda kız da şarkıyı söylüyor. Fakat kızın söylediği kısımlar barışma amaçlı değil pek.

Gecenin sonunda Yaman; Mira'yı evine bırakıyor. Kız eve girmek için hamle yaptığında kız "Yaman tekrar benden özür dileme lütfen." Yaman üzgün bir yüzle "Ama çok üzgünüm" diyor. Mira "Bende üzgünüm ama her seferinde o günü tekrar hatırlamama sebep oluyorsun. Açtığın yaraların kabuk bağlamasına izin ver. Daha fazla canımı acıtma" Yaman "Tamam tamam sus. Seni nekadar üzdüğümü vurma yüzüme. Bu gece çok güzel bir geceydi. Böyle kalsın" Mira hasretle"Eski günlerdeki gibi" 



Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana. 
Al içine tekrar derinine sakla, kat kasırgana. 
Yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz. 
Yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz. 

Yürürüm ipte,ağım yokken hem de, 
Kopkoyu içim inan çok çalıştım 
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için. 
Neyim var ki sanki senden başka 
Hadi son bir kez 
Ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz. 

Aşk kırıntısıyla doymaktansa 
Tek başıma aç kalırım bu hayatta. 
Paylaşacak bir şey artık yoksa bir erkekle bir kadın arasında

Güneşin Kızları 7.Bölüm. Savaş akıl hastanesine kapatılır. Yalnızlık Senfonisi

Nazlı evden kaçtığında Savaş da onunla gitti diye Haluk ona çok kızar. Münakaşa ederler. Savaş başına gelecekleri bildiği için evden gidecekken nazlı onu durdurur. Ama olayın sabahında evin önüne akıl hastanesi nakil aracı gelmiştir. Rana'nın zorla imzaladığı izin kağıdıyla Savaş'ı tekrar hastaneye kapatmaya gelmişlerdir. Arkadan Model'in sesinden Sezen Aksu'nun muhteşem şarkısı 'Yalnızlık Senfonisi' eşliğinde bir video izleriz

Nazlı da Savaş'ı akıl hastanesi kapattıkları için çok üzülür. Rana hanıma gidip bırakmaları  için  yalvarır. Ama  Rana'nın elinden gelen bir şey yoktur. Haluk; Nazlı ile konuşmak istese de Nazlı yürüyüp gider. Rana da odasına zor çıkar. Odasına girerek "Savaş oğlum" diye ağlama krizine girer.
Savaş hastaneye girmek istemez. Zorla içeri sokarlar. Nazlı ise onun odasına gidip "Hepsi benim suçum" diyerek ağlamaya başlar. Savaş'ın kıyafetine sarılarak uyur.



Anladım, sonu yok yalnızlığın. 
Her gün çoğalacak. 
Her zaman böyle miydi? Bilmiyorum... 
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak. 

Alışır her insan alışır zamanla, 
Kırılıp incinmeye. 
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp, 
Yeniden ayağa kalkmak. 

Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte. 
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette. 
Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... 
Hadi gelin üstüme korkmuyorum! 

Bulutlar yüklü. 
Ha yağdı ha yağacak üstümüze. Hasret... 
Yokluğunla ben baş başayız. Nihayet... 

Kış Güneşi 16. bölüm özet. Nisan'ı silah kaçakçıları kaçırıyor

Geçen bölüm Nisan ilk kemoterapisinden çıktığında çok kötü olmuştu ve onu almaya gelen Borayla beraber eve dönmüştü. Başı o kadar dönüyordu ki Bora'ya tutunmak zorunda  kalmıştı. Kapının önünde durup onun eve gelmesini bekleyen Efe onları görünce yanlış anlar. Elinde tuttuğu nişan yüzüğünü yere düşürür. Sahile gidip olanları düşünür. Kırgın, kıskanç ve öfkelidir. Nisan ise eve geldiği gibi kanepeye uzanıp uyuyakalır.

Kürşat ismindeki biri Yakup'u ziyarete gelir. 1 Hafta içinde sevkiyatları varmış; sevkiyatı yapmak için eskisi gibi bize yardım etmesini ister. Bir çanta dolusu para önerir. Kabul etmediğinde getirdiği çiçeği mezarına koyacağını söyler. Seda bu konuşmayı duyar ve aklı takılır.

Fatma anne ve ailesi Efe ve Nisan barıştı zannedip sorular sorunca Efe bozuk olduğu için anlatmaz. Burak'a gider ve gördüklerini anlatır.

Nadide, Burak'a kocaman bir alınacak listesi getirir. Çocuk sadece benim kazandığımla alıcaz diyince Burak iş aramaya başlar. Balık götürdüğü restaurantlardan birinde motorla dağıtım  elemanı olarak işe başlar.Ama küçük bir kaza geçirince işi bırakır. Fatma anneler Burak'ı eve götürüp bakıma alırlar..

Bora, Nisan uyurken ona yemek hazırlar. Uyanınca beraberce yerler. Nisan; Bora'ya "Sen özel birisin ama ben Efe'yi seviyorum. hala" der. Ertesi gün ikili toplantıya geç gelince gerginlik olur. Nisan çizemediği için işi bırakmaya karar verir. Ertesi günkü toplantıda hisselerini satışa çıkaracağının haberini verir.

Nisan kemoterapi ilaçlarını içerken Efruz içeri girer. Nisan "Ona başın sağolsun" der. Efruz ilaçları tanır ama Nisan "İlaçlar benim değil" der. Efruz ve Efe yemeğe çıkarlar.

Seda Nisan'ın satacağı hisseleri almak için annesinden evi falan satmasını, kredi almasını ister. Sonra aklına babasını hastanede ziyaret adamı görmeye gider. Adamların 3 gün sonra bir teslimatları varmış Seda da o zamana  nakliyat ayarlamaya söz verir ve paranın bir kısmını alır.


Nisan iş yerinde de fenalaşır. Bora onu oturtmaya çalışırken Efe yine onları görür ve yanlış anlar. Nisan hastaneye gider; kan değerleri düşük çıktığı için hastaneye yatıralım derler. Ama Nisan tasarım dosyasını yetiştireceği için kabul etmez. "Birkaç gün daha bekleyelim" der. Efruz onları hastanede görüp işkillenir. Akşam Nisan'ın evine gelir.

Seda şirkete gidip "Sevkiyatı 3 güne yetiştirin" diye direktif verir. Ancak yetişecek gibi görünmemektedir. Efe bu durumdan işkillenir tam o sırada bir de Nisan'ın hisselerini Seda'nın alacağını öğrenince parçaları birleştirir. Seda'nın silah kaçakçılığı yaptırmak için sevkiyatı öne çektiğini anlar. Sevkiyatı öne çektirecekken Seda "Eger bu sevkiyatı yapmazsak beni öldürecekler" diyince "Tamam" der ama komisere haber verir. "Yolda giderken baskın yaparız" der. Sevkiyat yapılırken durdurulur. Seda panikler. kaçmaya çalışırken adamlar onu kaçırır. Dövüp Efe'nin adını alırlar ve adamlar bu  kez Efe'yi  soruşturmaya başlar.

Nisan; Efe'nin kendisine neden bu kadar ters davrandığını sorgularken Nadide ona "Abim sizi Bora ile gördüğü için böyle davranıyor. Yemiyor içmiyor" der. Efruz; Nisan'a oturmaya gider. Yanında hastanede okursun diye kitap getirir. Nisan da ona "Ben eger ölürsem Efe'yle ilgilen" der. Efruz bunun imkansız olduğunu çünkü babasının Efe'nin babasını öldüren tetikçi olduğunu söyler.

Nisan tasarım dosyasını teslim eder. Fatma anneye vedaya gider. Sonra eve gelir Bora ve Efruz'la eşyalarını toplar. Efe ile de vedalaşmak için onu arar. Seda'dan Efe'nin ismini alan kötü adamlar Nisan ile nişanlı olduğunu duyunca onu kaçırıp getirmeye karar verirler. Sabah Efe ile buluşan Nisan "Ben sana yalan söyledim. Biz Bora ile beraberiz" der. Efe anında kalkar gider. sahilde tek başına kalan Nisan'ı kötü adamlar arabaya bindirip kaçırır




7.06.2016

Paramparça 69. bölüm özet. Cihan; Ozan'ı hastaneden çıkaracak mı?

Harun; Ayşe ve Cihan'ın yemeklerini basar. Cihan tuzağa düşürüldüğünü zannederek kıza kötü davranır. Harun da Ayşe'nin tuzağa düştüğünü düşünmektedir. Ayşe ise Cihan'ı bırakmak niyetinde değildir. Kırgın bir şekilde evinde arkadaşıyla dertleşir. Cihan da Yıldırım ile konuşur. Yıldırım olayın tezgah olduğunu düşünmemektedir.

Çolak Burhan; Candan'a gider ve "Benim de Cihan Gürpınar'la hesabım var. Beraber çalışalım" der.

Mahide hala Cihan'a çok kızgındır. Ayşe'nin evine gidip "Senden Cihan'ı bırakmanı istesem beni affeder misin?" der. Ancak Ayşe'nin bırakmak gibi bir niyeti yoktur.

Dilara'ya ablasından bir telefon gelir. Anneleri beyin kanaması geçirmiştir. Dilara'nın bu durumda hemen yurtdışına gitmesi gerekmektedir. Apar topar eşyalarını toplar ve gider. Harun'u arasada ulaşamaz.

Deniz aldığı arsada mühendislerle çalışırken kaba dayı bir tip gelir ve "Seninle hemen tapuya gidiyoruz. Arsaları bana devrediyorsun" der. Birbirlerine silah çekerler. Son anda Deniz'in adamları gelir ve kaba dayı tip tehditler savurarak gider. deniz Cansu ile buluştuğunda restaurantın önünden yüzlerce kalp şeklinde balon uçurur ve sonrasında "ilişkimizi daha ciddi düşünmeliyiz" der.


Cansu babasına uğrayıp annesinin yurtdışına gittiğini anlatır. Deniz ile buluşacağını söyler. Deniz'in babasının ortaya çıktığını şirket kurduklarını anlatır. Cihan biraz endişelenir. Yıldırım ve Cihan çocuklarla ilgili konuşurken Hazal'a da hisse vermesi gerektiğine karar verip işlemlere başlar. hazal'ı da şirkete çağırıp hisse olayını söyler. Hazal tabiki çok mutludur. rahmi Gürpınar Hazal'ı sevgilisinin klibinin müzik kanallarında çıkması için para verdiğini duyar.

Keriman; Dilara'nın gitmesini bahane edip köşke yerleşir. Özkan'ın Sevinç'e para yedirdiğini anlayınca kardeşine şantaj yaparak para kopartır. "Eger parayı vermezsen Sevinç'e ve Engin'e gerçekleri anlatırım." der.

Harun Dilara'nın gittiğini öğrenince bakıcısıyla parktayken çocuğu kaçırtır. Sevinç; Cansu'yu arar ve "kardeşini kaçırdılar" der. Cansu çok üzülür, panik olur ve babasını arar. Cihan çocuğu Harun'un kaçırdığını tahmin edip evine gider. Hala Cihan'ın üzerine olduğu için Mahide çocuğu istemeye istemeye Cihan'a verir. Cansu ise annesinin haberi olduğunu öğrendiğinde tavır yapar.

Memleketten gelen birilerinden Ayşe annesinin beyninde doğuştan bir ur olduğunu öğrenir ve endişelenir.. Harun'un inşaatında bir kaza olmuştur. İşten eve geldiğinde oğlunu evde bulamayınca halasına bağırır.

Ayşe; ailesine rest çeker. Ancak Cihan hala Ayşe'ye güvenmemektedir. Ayşe bir hastası için gittiği akıl hastanesinde açık olan kapıdan içerde yatan Ozan'ı görür ve Cihan'ı arar. Cihan apar topar gelir ve oğlunu oraya yatıranların babası ve Dilara olduğunu öğrenir.



5.06.2016

Hanım Köylü 7. bölüm özet. Koptagel Hanım Köylü mü oluyor.

Fikri evine gelen haciz kağıtlarını görünce kriz geçirir. Ferit ve Cüneyt babalarını hastaneye yetiştirmeye çalışıyorken Bengüsu'yu köye getiren İsmailler ile neredeyse çarpışırlar. Bengüsu'ya "Hadi İstanbul'a gidicez; beni takip et" der. Ferit; Bengüsu'ya "Sen İstanbulsuz, AVMsiz, Caddesiz, Nişantaşısız yapamazsın. Ben dönmiycem sen dön" der. Sonrasında da çekip gider.

Koptagel Düzgün'lerde çiğköfte partisi vermektedir. Elmas; Koptagel'in İlkgün'le olan münasebetinden hiç memnun değildir. Reşat; kız kardeşlerini Düzgünlere yollar ve "Koptagel'i alıp bu eve gelmeyin" der. Döne canına minnet bir şekilde Düzgünlere gider. Orada diğerlerine Koptagel'in kendi gözleri üzerindeki etkiisini gösterir. Herkes çok şaşırır. Döne çiğköfteyi Koptagel yaptı diye hepsini yer. 

İsmailler; Ebe kadın'a aldıkları motorsikleti gösterirler. Kadın çok beğenir ve o da "Tahtıravanı atın" der. Onlarda Reşat ağadan çaldıkları samanlarla tahtıravanı yakarlar. 

Buralı İsmail; muhtar kadına gidip "Beni İlkgün'le buluştur" diye yalvarır. Kadın bir bahaneyle İlkgün'ü yanına çağırır. Buralı İsmail; İlkgün ile aşk meşk konuşur. İsmailler Ferit'in gelmediğini öğrenince Bengüsu'yu arayıp köye davet ederler. Bengüsu İsmaillerin evinde kalmaya başlar.

Ebe kadın Erol'dan yeni motorsikletinin elektriğe takılması için yardım ister. Onu ve Erol'u elektrik çarpar. Düzgünlerdeki Reşat'ın kızkardeşleri "bizde kalın" diye tutturur. Elmas ve Koptagel "tamam" der ama yolda bunları ekerler. Karavana döndüklerinde Fikri'yi icralar yüzünden mutsuz bir şekilde bulurlar. 

Ferit babasıyla hesapları inceler. Eger ellerini çabuk tutmazlarsa icra bu köydeki ev ve arsalara da ulaşacaktır. Ferit babasına "Seni Düzgün ile barıştırayım. Adama toprakları satıverelim" der. 

Yol üzerinde İlkgün'ü gören Ferit onunla buluşur, konuşurlar. Gece de aşık çağlayanında buluşurlar. Ferit sabahtan hoca efendiye gidip "Babamla Düzgün amcanın arasını düzeltmemde yardım etseniz" der. O da Fikri ile konuşur. Bir adım atması konusunda ısrar eder. Koptagel, Elmas ve Cüneyt Düzgünlere kahvaltıya gider. Düzgün Koptagel'e Fikri'nin babasının kıyafetlerini verir. Koptagel efe oldum diye hava yapar. Koptagel'i efe kıyafetiyle gören ebe kadın "İnşallah ona burdan bir kız alırız da Hanım Köylü de olur" derler. O da "İnşallah" der. bu laf üzerine Elmas çok fena kızar. 

Kadınlar meclisi Reşat ağayı evinden alır. Köy meydanında yargılamaya başlarlar. Muhacir İsmail Reşat ağa bana ruhsal şiddet uyguladı ve kardeşiyle zorla evlendirmeye çalıştı." der. Kız kardeşi de İsmail de "Öyle birşey yok" der. Ceza belli olur. Reşat aga köydeki evlenmelik bütün kızlara küçük altın alacaktır. Reşat bunun acısını İsmaillerden çıkarır. İsmailler tekrar ebe kadını omuzlarında taşıma cezası alırlar. Ferit İsmaillere "Sandalyeyi bambudan yapın ki daha hafif olsun" diye akıl verir.

Ertesi gün köyde bir piknik yapılacakmış. Bekar erkekler ve onlarla eşleşen kızlar beraber yemek yapacaklarmış. Evlenmeye niyeti olan erkekler isimlerini yazdırır. Muhtar kadın herkesin önünde kağıt çeker ve kızlarla çocukları eşleştirir. Ferit bu çekilişe katılmaz. Çekiliş bittiğinde Ferit işkillenip kağıtlara bakar. Tam tahmin ettiği gibi kağıtlar boştur. Muhtar kadın birbirine münasip gördüğü gençleri çift yapmıştır. 

Ferit ve İlkgün yemek için sebze toplarlarken kıza "Madem bu işin sonunda evlilik var. Evlilik bana çok uzak. Hadi bana bye bye" der ve çeker gider. İlkgün çok üzülür. fakat Ferit sonrasında kızın gönlünü alır. "Hiçbir yere gitmiyorum" der.