Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

14.06.2016

'Hangimiz Sevmedik' Temmuz'da TRT 1'de başlıyor.


Yaz dizilerine bir yenisi daha ekleniyor. TRT1'de yayınlanacak olan Hangimiz Sevmedik, sevilen genç oyuncular Selen Soyder ve Can Yaman'ı bir araya getiriyor; onlara Altan Erkekli, Gül Onat, Cengiz Bozkurt, Mehtap Bayri gibi usta oyuncular eşlik ediyor. Dizi Temmuz ayında izleyiciyle buluşacak.
Yapımcılığını 'Beni Böyle Sev' dizisinin de yapımcılığını üstlenmiş olan BSK Yapım’ın yaptığı, senaryosunu Alphan Dikmen ve Başak Angigün yazdığı, yönetmenliğini Metin Balekoğlu’nun üstleneceği dizi Adile ve Münir’in 35 yıl önce bir yanlış anlama sonucu biten aşkını ve bitmeyen çekişmelerini Yeşilçam tadıyla ekrana yansıtacak.



Paramparça Dizisi 70. bölüm özet. Ozan hisseleri kime sattığını öğrenir.

Ayşe akıl hastanesinde Ozan'ı görüp Cihan'a haber vermişti. Cihan da gelip oğlunu çıkarmış ve eve getiriyor. Onu hastaneye yatıranın babası ve eşi olduğunu öğrenip babasına kızar. Ozan da uyanırken Hazal'ın Sevinç ile konuşmasını duyup başına gelenleri öğrenir. Soluğu Candan'ın yanında alır. "İyi ki varsın. Benim senden başka kimsem yok" der.

Harun o ana kadar olan herşeyi düşünüp bu kavgayı bitirmek ister ve Cihan'a gider. Cihan barışmayı kabul etmez. "Biz bu saatten sonra ancak düşman oluruz"der. O gün ölen kardeşi Hayal'in doğum günüymüş. Mahide ve Harun mezarlığa giderler. Onun hatıralarını yaad edip; intikam yeminlerini tazelerler.

Eve gelen Cansu'ya Keriman Ozan ile ilgili dedikoduyu anlatır. Psikiyatrist Ayşe'nin kim olduğunu ve sevgilisi olduğunu öğrenir.  Cansu öğlen yemeğinde babası ile buluşur. Ozan meselesini konuşur, Ayşe ile ilgili dedikoduyu sorgular. Sonrasında Deniz; Cansu'yu arar. Buluşmaya gideceklerken Cihan da onunla Deniz'in işyerine gider. Deniz'e "Hayırlı olsun" der.

Sonrasında Cansu; Ozan'ın yanına yemeğe gider. "Beni kim kurtardı?" diye sorunca o da Ayşe le ilgili gerçeği anlatır. Ozan Ayşe'ye teşekküre gittiğinde onu Harun Erguvan arayınca bu sefer de babasına "Sen Harun'un kardeşiyle olabiliyorsun da ben niye Candan ile olamıyorum" diye kafa tutar.

Hazal'ın sevgilisinin önceki kız arkadaşı hamileymiş. Özgür onu çocuğu aldırmaya ikna eder. Kürtaj parasını da Hazal'dan başka bir bahaneyle ister. Parayı kıza verir ama kız aramaya devam etmektedir.

Burhan; Rahmi'nin ölen kızı ile ilgili biriyle konuşur. Megerse Rahmi kızını borcu karşılığında adamla evlendirmiş. Kız bir gece "Ben boşanmak istiyorum" demiş. Kavga etmişler. Kocası kavga sırasında onu balkondan atmış. Rahmi de olan oldu gibilerden parayı almış susmuş.

Keriman; Özkan'ı "Bana tablet al yoksa Sevinç'e söylerim" diye arar. Akşam Sevinç; Özkan'ı arar ve görüntülü konuşurlar. Hazal da bu konuşmayı duyup dahil olur ve Özkan'ı aşağılar. Sevinç de Özkan ile ilgili gerçekleri öğrenip yıkılır. Konuşmaya gittiği annesi onu Özkan'ın Cansu yüzünden yine de iyi bir eş adayı olduğuna ikna eder.


Ertesi gün Ozan'ın hisseleri birine sattığını öğrenirler. Paravan bir şirket üzerinden satış yapılmıştır. Cihan bunu duyunca Candan'ın peşine düşmesi için kiraladığı adamı arar. Cihan'ın adamları Candan'ı alır ve bir uçurumun ucuna götürür. Cihan onu oğlundan uzak durması için tehdit eder. Candan ortadan kaybolur. Ozan; Candan'ın kayıp olmasını babasından bilir ve onunla konuşmaya Ayşe'nin evine gider. Cihan da ona "Aşığım dediğin kadın kim biliyor musun? Senin %10 hisseni Harun Erguvan aldı. Candan Harun'un halasıyla bir olup seni kandırdı" der. Bu konuşmayı duyan Ayşe de çok şaşırır.

Mahide hala Dark şirketler grubunun %10 hissesini Harun adına alır. Harun'a verir. Harun o kadar sevinmez. Dilara'yla buluştuğunda bunu ona söyler. Dilara ona kızar.Cansu izlediğim kadarıyla ilk kez yurtdışından gelen annesine laf sokup hakaret eder. Ozan ve Harun'un Demir'i kaçırması ile ilgili.

Deniz; Cansu'yu babasıyla tanıştırmak için evine götürür. Babası Cansu'yu tabiki çok sever. Sonrasında bir gün ikili tekne ile açılırlar ve Deniz; Cansu'ya evlenme teklif eder. Cansu daha erken dese de Deniz; "İstediğin zaman evleniriz ama benimle evlen" der. Cansu kabul eder. Hazal onun parmağında yüzüğü görünce annesine söyler. Cansu annesine sembolik birşey der. Ancak Hazal bunu sindiremez ve kendisine zorla taktırmak için kendine tek taş yüzük satın alır.

Özkan'a arkadaşı Engin haber getirir." Deniz belinde silahla geziyormuş" Özkan Cansu için panik olur ve çocukla görüşmeye gider. "Vaktin varsa biraz konuşalım" der. O da "Konuşalım. Birazdan Cansu da gelecek" derken birden makineli tüfekli adamlar mekanı taramaya başlarlar. Olay bitince Deniz belinden silahı çıkarır ve adamlarını toplayıp takibe gider.

 Dilara'da Cihan'a telefon açıp; "Deniz ile Cansu yüzük takmış senin de haberin varmış. Bana niye bu çocukla ilgili birşey anlatmıyorsun" Falan diye kavga eder. Cihan da ona "Ozan'ın hisselerini kim almış haberin var mı? Harun'un halasıyla beraber oğluma kumpas kurduğundan haberin de vardır" der. Dilara bu dediğini o an için anlamaz fakat dernekten arkadaşları gelir. Dernekle ilgili haberleri gösterirken geçen gün gittikleri Mahide hala ile çekilmş fotoğrafları görür. Önce evi arkasından da kadını tanır ve kendisine kurulan kumpası anlar.




Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz 16. bölüm. Meryem ve Hızır kavuşuyor

Meryem Çakırbeyli yaklaşık  aydır kaldığı cezaevinden çıkıyor. Kapıda onu çocukları ve Hızır bekliyor. Çocukları koşup Meryem'e sarılıyor. Meryem'in gözü Hızır'da. Hızır da kapıda gödüğü andan itibaren o da karısına bakmaktadır. Çocuklarıyla ona doğru ilerler sonra kocasına sarılır. Meryem "Çıktım diye üzüntüden dolduysa gözlerin geri gidiyim" Hızır "Bensiz hiç başka biryerde yatmanı sevmiyorum Meryem." Meryem "Beraber ölücez diyorsun yani". Hızır "Beraber gülücez diyelim" birbirlerine bakıp anlaşıyorlar.

Meryem çocuklarına dönüp "Çok özledim sizi" diyor. Hızır'da "Bir kere de seni de da. Bir kere de seni de" Kız soruyor. "En çok kimi özledin anne" Meryem Hızır'a bakıp "Tabiki babanızı" diyor. Hızır da yan gözle karısına bakıyor. Kız "Anlamadım" Meryem "Bence anladın sen onu." Meryem kızına sarılıp kikirdeyip arabaya ilerliyor. Hızır da oğlunun omzuna kolunu atıyor. Oğlu "Beni işte" diyor. Hızır "Seni niye özliycekmiş lan eşkiya" Ömer "Ya çünkü en çok ben annemi özledim" Hızır "E o zaman gidin eve de özlem giderin da. Ben de bu analık işinden istifa edip babalığa döneyim." diyor. Meryem, Hızır ve çocuklar bir arabaya biniyor.Mutluluk içinde evlerine gidiyorlarken Hızır; Meryem'in elini tutup öpüyor

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ

13.06.2016

Hanım Köylü 8. Bölüm. Ferit oynasın da meydan efe görsün!

Koptagel; Ferit'in oyununa gelip ondan zeybek oynamayı öğrendiğini sanarak bale hareketleri yapıyordu. Elmas sonunda herkesin gülmesine dayanamayıp Koptagel'i oturttu. Reşat ağa "ya neye oturttun. Ne güzel güldürüyordu bizi oğlan" diyor. Koptagel "Oğlan" lafına bozulur biraz.

Buralı İsmail gelip İlkgün'e "Hadi gel biz eşleştik ya. Beraber oynıyalım da meydan efe görüversin" der. Arada da Ferit'e bakış atar. İlkgün "Yemek yapmadığımız için eşlik bozuldu" der. Ebe kadın "Evet yemek yapmadığınız için eşlik bozuldu" der. Buralı İsmail biraz ısrar edince kızın babası Düzgün ağa da ters yapar. Ferit zorla kaşındın gibilerden ayağa kalkar. "Buralı..Gel ben sana eş olayım da karşılıklı oynıyalım bakalım. Kim daha güzel oynıycak herkes karar versin" der ve oynamaya başlarlar. Tabiki Ferit açık ara öndedir. Lisedeyken zeybek oyununda İstanbul birincisiymişler. Ona gıcık olan Düzgün'ün bile hoşuna gider oynaması. İlkgün zaten çoktan eriyip bitmiş durumda. En son yaptığı çok hoş bir hareketle oyunu alkışlarla bitirir.

Muhtar kadın ortaya çıkar ve onların adetlerine göre kimin daha iyi oynadığına kızlar karar veriyormuş. Kızları ortaya topluyor ve oylamaya sunuyor. Bütün kızlar oy birliğiyle Ferit'i seçiyorlar. Ferit'e ödül olarak örme bir çaydanlık altlığı verdiler. o an öğreniyor ki efe oyununu kazanan  köün baş pehlivanı ile güreşiyormuş. Baş pehlivan da Düzgün aga.. Koptagel de Reşat ile güreşmek isitiyor. Ve Düzgün ile Ferit; Koptagel ile de Reşat aga güreşiyor

Arka Sokaklar 405. bölüm. Mesut Selin'e duygularını açıyor.. İki günde özlemişim seni!

Geçen bölüm komiser Selin'i kaçırmış, rehin tutmuşlardı. Sonrasında Selin'i bagaja tıktılar ve ekibinde ölmesi için Selin'in bulunduğu arabaya bombalı tuzaklama yaptılar. Selin'e e onları arayıp çağırsın diye telefon verdiler. Selin o bagajdan Mesut'un bombayı etkisiz hale getirmesi sayesinde kurtuldu.

Bu video da Selin'in evindeler. Kız başını Mesut'un omzuna yaslamış Mesut "Ben geç oldu kalkayım artık" diyor. Selin "Olsun bira daha kal. Dün gece çok berbattı Mesut. Hayatımda ilk defa ölmek istedim. Sırf o kabus bir an önce itsin diye" Mesut'un da aklına o kötü anlar geliyor. "Boşver. Öyle düşünme." Selin "E kolay değil. Takılıp kalıyor insanın aklına. ya yetişemeseydiniz. Ya bulamasaydınız. Ya da daha kötüsü hepiniz ordayken bomba patlasaydı."

Mesut "Biz ne haldeydik bir görseydin. Senden haber alamıyoruz. Nerde arıyacağımızı bilmiyoruz. Korktum Selin. Yalan yok korktum. Hele sen. Sen o bagajdan sağ salim çıktın ya. o an farkettim. Ben iki günde özlemişim seni. bazen burnunun dibini görmez ya insan. meger alışmışım. Alıştırmışsın kendini. o yüzden şimdi burdasın ya. Gerisi boş yani. O yüzden bi daha özletme kendini. Olur mu tamam mı? Anladın mı?" diyor. Aşkını itiraf ediyor diye ıkınıp sıkılıyor, duygularını açmakta zorlanıyor ama bir farkediyor ki kız çoktan uyumuş. Hay Allah Mesut duygularını tam açıyorken olana bakın :) Mesut da üflüyor ve bulduu ir yastığı kızın başının altına koyup üzerini de örterek kaçarcasına gidiyor.

Arka Sokaklar 405. bölüm. Komiser Selin Erdal'ın elinden kaçmaya çalışıyor

Arka Sokaklar 405. bölümde Selin komiser kaçırılmıştı. Silah kaçakçısı ve diplomatik dokunulmazlığı olan Azmi'in sapık oğlu Erdal tarafından.. Sonrasında kendine zaafı oluşmaya başlayan Erdal'dan kendisini tuvalete götürmesini rica eder. Tuvalette dolaplarda kaçmasına yardımcı olabilecek birşeyler arar. Selin ise tuvalette duvarda asılı küçük bir aynayı havluya sarıp kırıyor ve küçük bir parçayı yanına alıyor. Fakat kaçmayı başaramayınca bombacı Ayşe onu küçük bir odaya kilitiyor ve yine bağlıyor. Selin'in de gözlerinde üzüntü ve umutsuzluk var.

Diğer tarafta Mesut çaresizlik yüzünden kendini kötü hissetmekte; Selin için endişelenmektedir. Sahile gidip içmeye başlar. Mesut'u her yerde arayan Hüsnü sonunda onu bulur ve dertleşirler.

Arka fonda Mümin Sarıkaya'nın 'Al baiımdan bu dertleri' parçası çalmakta.


Sabah olur gözüm yaşlı
Bulunmaz akşamın aşı
Bu dünyanın kara kışı
Yağar başıma başıma

Al başımdan bu dertleri
Kaçırdım aklım fikrimi
Aldığım şu tek nefesi
Çeksem ciğerden ciğere

Çaldım dostun kapısını
Dayadım üç gün sırtımı
Yediğim bir kaç lokmayı
Çalar başıma başıma


Tatlı İntikam 12. bölüm. Sinan Pelin'e taç yapıyor. Aşık Oluyorum Eyvah

Geçen bölüm Pelin Sinan'a gelirken yanında papatyalardan bir demet getirmiş; onu bulamayınca kapıya bırakmıştı. Bu videoda Sinan çantasından papatyalardan örülmüş bir taç çıkarıyor ve seyyar dürümcülerinde Pelin ile buluşurken yanında getiriyor.

Sinan "Gözlerini kapatsana sana bir sürprizim var" Pelin dışından "Tamam" diyor ama iç sesi neler neler diyor :) "Gözlerini kapat, gözlerini kapat. yeter artık öpüceksen öpsene. Bu sefer kesin öpecek. Ama ilk gerçek öpcüğümüz dürümcüde mi olmalıydı. e aşçı adam sonuçta. Ben de Adanalıyım. Dürümcü normal aslında. Alnımdan mı öpecek ne yapacak. Yok artık" Kız bu iç konuşmasını yaparken arka fonda Nükhet Duru'nun 'Aşık Oluyorum Eyvah' parçası çalmaya başlıyor. Sinan kızı önce seyrediyor sonra başına ördüğü papatyalardan tacı koyuyor.

Pelin gözlerini açınca tabi kafasında duran tacı göremeyip eliyle yokluyor. Sonra kafasından eline alıyor ve inceliyor "Bu ne? Sinan bunu sen mi yaptın?" Sinan'ın cevabı "Bana getirdiğin papatyaları suya koymuştum. Masamın üstünde karşımda duruyorlardı. Ben de bir şiir yazmak için karşılarına oturdum ama şiir çıkmadı. gecenin sonunda bu çıktı." Paptyalar üzerinden kızın ellerini tutup ona bakan Sinan'a Pelin "Sen hep böyle bak bana. Ben başka dize isteme ki" diyor ve video öylece bitiyor



Bir ses var içimde, seni fısıldar gibi
Nerden çıktın karşıma, yine neler başlar gibi
Hem güzel, hem değil, gözümde yaşlar gibi

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar
Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar

Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum
Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar..

Eski bir hikayeyi dinliyormuş gibiyim
Geçtiğim yollardan dönüyormuş gibiyim
Ben bu işin sonunu biliyormuş gibiyim:

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar
Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar

Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum
Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum

12.06.2016

Tatlı İntikam 12. bölüm özet. Ceyda yine iş başında

Pelin restauranta gittiğinde Sinan ve Rüzgar'ı beraber görür. Rüzgar'ın parmağında alyansı görür. Bir gece öncesinde de Sinan'ın cebinden düşen alyansı gördüğünü hatırlar. "Siz evli misiniz?" diye sorar. Rüzgar "Biz değil. Ben evliyim" diye olayı kıvırır. Pelin ilk başta pek inanmasa da kız çok inandırıcı zincirleme yalanlar söyler. Sonra iki kız kahve içerler. Rüzgar aşık olduğu adamı tarif ederken istemeden  Sinan'ı anlatır. Pelin yanlış düşündüğü için çok üzülür. İkiliden de defalarca kez özür diler.
Sinan Pelin'e yalan söylediği için huzursuzdur.

Necip geçen bölüm kısır olduğunu öğrenmişti. Eve gidip Havva'ya "Bebek kimden diye?" sorar. Havva da aslında hamile olmadığını anlatmak zorunda kalır. Bu kez Necip "Ben kısırım senin çocuk sahibi olmanı engelliyorum." diye üzülür.

Pelin Rüzgar ile ilgili öğrendiği bu yeni gerçekleri sistalarına anlatmak için eve çeğırır. Ama Süheyla hanım kızları yakın markaja alıp Sinan ile Pelin arasında olanları öğrenmeye çalışırlar.  Mahkeme gününün sabahında anne babası Sinan ile ilgili onu sorgular. Zübeyir'i peşine takarlar. Zübeyr mahkeme dışında otururken Meliha'nın meraklı komşusu ile çene çalar. davayı ve ilişikiyi soruşturur.

Ertesi gün işyeriyle ilgili anlaşmazlık mahkemesinin duruşması olacaktır. Avukat "Berkay'ın tanıklığı çok önemli" der. Ceyda ise Berkay'a oturduğunuz evi sana alırım diyerek kandırmaktadır. Sinan Berkayı alıp gelecekmiş fakat Berkay'a ulaşılamamaktadır. Berkay'a Ceyda da ulaşamıyor. Beykay son anda gelir ve Berkay doğruları söyler. dava lehlerine karar verilir ama bedeli karşılığında kararı yine para bulmaları gerekmektedir


Sinan mahkeme çıkışı Pelin'i seyyar dürümcüye götürür. Tam Rüzgar ile evlilik işini anlatacakken Pelin bunun şakası bile beni kötü yapıyor diyince anlatamaz. Sinan; Pelin'e ona getirdiği papatyalardan taç yapar. Kıza verir. Bülent ve Başak bir resim sergisine giderler. Bülent resimleri beğenmez ve malesef ressama hakaret eder.

Rüzgar'ın dedesi adamını yollayıp "Turgut bey sizi akşam görmek istiyor ama Rüzgar hanımın haberi olmasın" der. Sinan da "Tamam"der. Sinan ve Bülent'in bu konuyla ilgili konuşmalarını duyan Rüzgar olaya müdahele eder. Sinan ile buluşmayı iptal edip dedesine kendi gider. Dedesi "Bu çocuk seni aldatıyor. Bu kız kim?" der.

Sinan tam çıkacakken bu sefer Pelin'in babası onunla görüşmek ister. Bir kebapçıya giderler. Adam önce tepkili davransa da Sinan'a ısınmaya başlar. Pelin'in babasını görmek istemektedir. Rüzgar'ın dedesi ve Pelin'in babası konuşmaya başlarlar.

Necip ve Havva tüp bebek yapmak isterler ama paraları yoktur. Anneleri altınları varmış onları verir. Tolga veda etmeye gider. Milano'dan iş teklifi almış; oraya gidecekmiş. Ertesi gün halı saha maçı yapacaklarmış. Kızlar da gelir. Bülent ve Başak tartışırlar.

Ceyda restaurant için para bulamasınlar diye yeni bir plan yapar. Sinan'ın annesinin evi ipotek taksidini götürmesini bekler ve bir yan kesici tutar. Kadının çantasını çaldırtır.

 Sinan ve Pelin beraber restauranta gidip yemek yarışması için beraber çalışmaya karar verirler. Ertesi gün yola çıkılacak ve 2 kişilik bilet alınmış. Pelin; Sinan'ın kiminle gideceğini merak eder. Sinan tabiki onunla gitmek için plan yapmıştır. Valizleri hazırlamak için evlerine dönerler. Sinan hazırlanırken Rüzgar gelir ve "Ben aşık oldum" der. Kime olduğunu söylemez. Sinan da kim olduğunu bilmeden "Onun için mücadele et" der. Onlar içerde konuşurken Pelin Rüzgar'ın çantasındaki evlilik cüzdanını görür. Kocasını merak ettiği için tam açacakken bölüm biter.





Hanım Köylü 8. bölüm özet. Ferit efelikte birinci seçiliyor

Ferit; İlkgün'e benim evlenmeye niyetim yok demiş; sonra da kıza çiçek getirip gönlünü almıştı. "Sen de herkes gibi hanım Köylü sınavlarına giricen. Yandın sen" diyor. Ferit de "Olsun ben yanarım. Hem de gönüllü yanarım" diyip kızın gözlerinin içine bakar. Sonrasında İlkgün onu bırakıp kaçar. Ferit de arkasından kovalar. Sürekli eğlendiği için heyecan verici bulmaktadır ilişkilerini ve tabi ki kızı :)

Buralı İsmail kocaman bir güveç kabını köyün kadınlarından birinden ödünç alır. Tek başına taşıyamadığı için Ferit'den yardım ister. Ferit; İlkgün ile buralının yemek yapmasını istemediği için elimden düştü diyerek çömleği kırar. Onun neden böyle yaptığını birtek Düzgün anlar

Elmas şenlikler için portakallı ördek yapıcam diye tutturup Reşat'ı başından savar. Koptagel de Döne'ye 1000 tane lavaş açma görevi verdiğinden ikisi beraber Reşat'ın evinde keyif sürerler. Döne'nin aklına şenlikte Koptagel'in yorulacağı ve o tempoya dayanamayacağı fikri gelir. Kardeşinin aklına ise bazı karışımlarla enerji verecek birşey hazırlarlar. Onu Koptagel'e yedirmeye çalışırken Elmas yer ve sürekli zıpladığı, ağaçlara çıktığı, sulara atladığı sahneler görürüz :)

Cüneyt kızlardan Gülgün'le ilgilenmekte onun hakkında sorular sormaktadır. Kızlar derede çamaşır yıkıyacak diye toplanıp giderler. Bunu kardeşinden duyan Ferit; İlkgün'ü görmek için oraya da gider. Erol'a yakalanır. Erol durumu Düzgün'e ispiyonlar. Babası İlkgün ile "Seni kandıracak diye korkuyorum" konu başlıklı bir konuşma yapar.

Düzgün ebe kadınla Koptagel'i İlkgün'le evlendirme meselesini konuşurlar. Muhtar kadının İlkgün ile buralıyı eşleştirmesine kızmıştır. Ebe kadın Muhtar kadın ile Koptagel ve İlkgün meselesini konuşur. "Koptagel'in de niyeti varsa o da sınava girecek" der. Düzgün de "Ağırlığını koy bu işe" der. "Senin dediğin mi olucak onun ki mi?" diye ebe kadının kafasına girer.


Kısa İsmail eşleşmeye katılamadığı için Gülgün ile eşleşemediği için mutsuzdur. Muhtar kadına da küsmüştür. Bu sırada eve gelen Düzgün'ün kızlarından biri İsmaillerin evinde kalan Pelinsu'yu üzerinde havlu ile duştan çıkmış halde görür. Muhacir temizlikçi kadın diye ona açıklama yapar. Kız normalde inanmasa da inanmış gibi yapar.. Akşam yemekte Ferit babasına "İstanbul'a dönemeyiz; buarda yaşamamız lazım." der.

Buralı İsmail çömlek kırıldı diyor. Muhacir ile kısa İsmail'in sevgilileri Pelinsu'yu görüp kavga çıkarırlar. Laz İsmail de bütün gün ördek peşinde koştuğu için bozuktur. Fikri İsmaillere gelir ve hikayelerini dinler. Memleketin 3 ayrı yerinde adının İsmail olduğunu söyleyen bir adam tarafından evlenicem vaadiyle kandırılmış kadınların çocuklarıymış. Adam ismini yanlış söylemiş ama hepsine de Saklı köylü olduğunu söylemiş. Bu üç erkek de baba bir kardeşmiş. Kızları görünce ve kardeşlerini bulunca bu köyde kalmışlar. Sonradan anlarız ki babaları ise Firki bey imiş

Ferit'in lisede efe oyununda İstanbul birinciliği varmış. Koptagel bunu duyuca bana da öğret diye tutturur. Ferit ilk başta iyi niyetli davransa da Koptagel'in kızlara yazmak için öğrendiğini duyunca özellikle bale figürleri ekler ve ortaya karışık komik bir dans çıkar.Tam o sırada Fikri'yi çok fena ağlarken görürler. Çocuklar bu durumdan etkilenir. Adam bütün gece düşünüp sabahı Ferit'e. "Burda kalmamız gerek. Tarlaları satıp sana vericem. Sen ne kurarsın kurarsın" der.

İsmailler Pelinsu'yu şenliğin sonunda ortaya çıkarmayı ve Ferit'i bozmayı planlamaktadırlar. Pelinsu onu arar ve ağzından İsmaillerle ilgili birşeyler kaçırır. Şenlik günü gelip çatmıştır. Hoca efendi Düzgün ile Fikri'yi barıştırır. Cüneyt kızlardan İsmaillerin evinde kız olduğunu öğrenince abisine söyler. Ferit de Cüneyt de Pelinsu'dan şüphelenir. İsmailleri göz hapsinde tutar.

Yemeklerden sonra sıra efe oynamaya gelir. Kadın erkek herkes davul zurna eşliğinde oynamaya başlar. Koptagel; Ferit'in ona öğrettiği hareketleri yaparak herkesi güldürür. Buralı İsmail beraber oynamak için İlkgün'e çok ısrar edince Ferit "Gel beraber oynayalım. Kimin daha iyi oynadığına köylü karar versin" der. Hakikaten Ferit mükemmel oynar ve birinci olur. Sonrasında güreş tutarlar. Düzgün baş pehlivan olduğu için; efelik oyununda birinci olanla güreşiyorlarmış. Koptagel de Reşatla güreşicem diye tutturur. Tabi ki Koptagel Reşat'ı yener. Düzgün ile Ferit yenişemez.

Teravi namazları kılınırken buralı İsmail Pelinsu'yu alır. Şenlik mekanına getirecek iken Ferit pat diye arabanın önüne çıkar ve "Beni mi arıyorsunuz?" der.




11.06.2016

46 Yok Olan Dizisi 11. bölüm özet. Babamın ölümüyle yengemin ne alakası var

Komiser Doğan kendisini öldürmek isteyen Vecdi ve adamının elinden yaralı olarak kurtulur. Eski ortağının annesi onu hastanede de yalnız bırakmaz.

Ceyda; Murat'a yardım etmek için hipnoz etmeye ikna eder. Böylece iğneyi yaptığında olanları kendisi de hatırlayacaktır. Hipnozda iken ilk sorduğu soru "Babamın ölümünde senin parmağın var mı?" olur. Allahtan diğer Murat "Hayır" der.

İstihbarattaki adam amcaya gelir. Doğan komiserin olayını anlatır. "Beni yok sayın artık" der. O da "Beraber hareket etmemiz lazım" der. Beraber plan hazırlarlar. Bu planı Murat'a anlatırlar.

Yıldız'ın da bir üstü varmış. Adı Altan'dır. Asım Demirci'nin oğlu imiş. Yıldız'ı çağırtıp bazı emirler verir ve hesap sorar. "Komiser Doğan'ı ameliyattan çıktığında öldürün" der. Hastanede onlar için çalışan adama gidip "Bu adamı ortadan kaldırman lazım" diyerek para verirler. Adam doktor önlüğü ile Doğan'ın odasına girer. Yastıkla boğmaya çalışır ama başarılı olamaz. Tam o sırada Selin içeri girip adamı bayıltırlar.

Füsun gece ağlama nöbetine girer ve annesi Yıldız'a Salim ile olan geçmişini anlatır. Annesi "Senden mühim değil" der. Füsun, Salim'i arayıp "Yanıma gel" der. Salim kızın yanına gitmek için yola çıksa da önce Murat arkasından amca onu  yanına çağırır

Komiser Selin ve Murat hastanede kahve içerler. Murat onlara amcanın anlatmasını istediği şeyleri anlatır. "Doğan komiser'i benim hastaneye nakledelim burda güvende değil" der. Hakikaten  doğan'ı ambulans ile kendi hastanesine bir odaya aldırtır. Doğan'ın oraya alındığını öğrenen

Sonra bu yakalanan adamı karakola götürecekler iken peşlerine zanlının arabasını alan; plastik eldiven,maske, bone takan Murat da düşer. Salimden de kendi arabasını eve götürmesini ister. Murat, Doğan'ı öldürmeye çalışan zanlıyı polis otosuna kaza yaptırtarak kaçırır. Doğan'ı kim öldürmeni istedi diye sorgular. herkes bu adamı kimin kaçırdığını öğrenmeye çalışmaktadır.

Gece Altan; Yıldız'ın evine gelir. Murat ile ilgili kadını sorgular. Boğazını sıkar ve "Bundan sonra Murat'ın attığı her adımı bana söyliyceksin" der. Yıldız korktuğu için kızını ve torununu da alıp eski kocası amcanın  evine gider. Bu arada Murat da kaçırdığı adama işkence yaparak Altan Demirci adına ulaşır. Adamı telefonla arar. Adam konuşmayı "Babanın ölümünü yengene sor" diye sonlandırır. Murat kaçırdığı adamı anında öldürür. Soluğu amcasının evinde alır. "Babamın öldürülmesi ile yengemin ne alakası var amca" diye bağırarak içeri girer. Yengesini görünce birden bayılır. Doktor Murat olarak uyanır ve ilk lafı "Herşeyi hatırlıyorum" olur.


Kiralık Aşk 50. bölüm özet. İki çiftimizde yüzüklerini çıkarıp ara veriyor

Ömer isteme merasimi için Defnelere geldiğinde dedesini görünce şok olur. Defne ile bahçeye çıkar; konuşurlar. İçeridekilere ve Defne'ye ayıp olmasın diye Ömer merasimi olması gerektiği gibi tamamlar. İstemeyi ve yüzük takma işlemlerini Necmi bey yapar. Ancak dedesiyle barışmaz ve konuyu da affetmiyeceğini de belli eder. Yüzük takma merasminden sonra defne2yi zorla öper. Dedesini öpmez bile. Merasim boyunca da hemen hiç konuşmaz.

Eve gider sırt çantasını alır; telefonunu anahtarını Şükrü'ye bırakır. Nereye gittiğini kimseye söylememesini tembihleyip gider. Hemen arkasından Defne gelir. Evde kimseyi bulamaz; içeri girer evde pekçok eşya kırılmıştır. Öncelikle defne ardından da Neriman hanım, Koray, Necmi bey adamdan Ömer'in yerini öğrenmeye çalışırlar.

Defne; anneannesinin moralinin bozukluğunu farketmemesi için eve gitmez; iş yerinde sabahlar. Yasemin nişanlandığı haberini şirkettekilere verir. Defne'nin kötü olduğunu duyunca onunla ilgilenir. evine götürür; kız kıza muhabbet edip dertleşirler. Defne yerinde duramayıp Şükrü'nün evine gider ama Ömer'in yerini sorar. Sonra hızını alamayıp Neriman hanıma gider. Neriman hanım ona anne gibi davranıp sakinleştirir ve evinde yatırıp uyutur.


Sude de Koray'ın çektiği ve kendisinin dergiye koymadığı katalog fotograflarını temmuz ayı sayısına koymaya karar verir. Ertesi sabah Necip bey; Defne'ye Ömer'in dedesi ile ilgili bilmediği şeyler olduğunu söyler ve Sadri Usta'yla buluşmasını sağladığını söyler.

Sinan ayakkabıyı almak için İso'ya gider. Teklif olayını bildiğini söylerken; Yasemin'i hala unutamadığını da söyleyince Sinan'ın dengesi bozulur. Ertesi sabah Sinan Yasemin'e gidip "Seviyor musun Onu?" der. "Evet bir yanım  hep sevicek" cevabını alınca iyice deliye döner.

Ömer çocukluğunda Sinan ve Sude'yle gittikleri bir yere kamp kurar. Önce Sude arkasından da Sinan yanına gider. Eski günleri yadederler. bir süre sonra gerçek hayata dönerler.  Ömer evinde onu bekleyen Defne ile konuşur. Sinan da bir cafe de Yasemin ile buluşur. Ve her iki çiftte yüzüklerini çıkarıp ara verme kararı alırlar.

Yorum yapmazsam dayanamıycağım. Sırf gerginlik olsun konu uzasın diye Defne ve Ömer'i küstürtüp küstürtüp barıştırmaları yetmezmiş gibi Sinan ile Yasemin'i niye küstürttüler anlamadım.

Yasemin'in daha önce beraber olduğu insanlar olduğunu bilen Sinan'ın; Deniz Tramva'ya değil de şöför İso'ya takması normal değil. Üstelik Yasemin İso ile zaten görüşmüyor bile . Aksine Sude'yle ve Defne'yle sürekli görüşen kişi Sinan olmasına ragmen Yasemin'e bu tarz yaklaşması hiç Sinan karakterine uygun değildi. karakterlerin karakteriyle oynamasınlar lütfen

Arka Sokaklar 405. bölüm özet. Azmi yakalandı, Ayşe kaçak

Selin komiser; Burcu'yu bulup konuşmak istiyor. Bunun içinde ablasını ve kızın numaralarını dinlemeye başlıyorlar. Kız da ablasını canı sıkıldığı için arar. Selin kızın sesi kaçırılmış gibi gelmediği için onunla tek konuşmak ister. Yola çıkar. Erdal o sırada konuşmasın diye kızı öldürür.

İtirafçı Ayşe'yi korunaklı bir yerde saklıyorlar. Hücreyi bulmak için aynı zamanda ifade vermesi için sıkıştırmaktadırlar. Fakat tam o sırada Ayşe'nin çağırdığı elleri silahlı adamlar gelir. Bizimkiler adamları bertaraf eder. Ancak o hengame sırasında Ayşe ölen adamlardan birinin silahını çalar. Kendisini merkeze götürmeye çalışan ekip arabasındaki memurları öldürüp kaçar. Mesut ölen polisleri bulunca fragmandaki anonsu yapar.

Selin'in gittiği yerdeki adamlar onu kaçırır. Arabasının bagajına da öldürdükleri kızı koyup başka bir araçla Selin'i de alıp kaçarlar. Azmi'den saklanacak yeni bir mekan ararlar. Ayşe Erdal'ın yanındaki adam Bekir'leri bir bakkaldan arar. Aranan telefonu öğrenip dinlerler. Ayşe'nin gittiği yeri öğrenip önceden gidip çatışmaya girerler. Ayşe yine kaçar.

Rıza baba, müdür ile beraber istihbaratçı ile görüşürler. Yardımcı olacağını söyler. Mesut Ayşe'yi kaçırdıkları için kızgın, çeker gider. Hüsnü; Mesut'u bulur, dertleşirler. Selin de kaçabilmek için ayna kırıp saklar; Erdal'dan kurtulmak için kullanır. Diğer taraftan eylem yapmak için malzeme alırlar.

Azmi'yi Lübnanlı bir alıcı var diye kandırıp yakalarlar. Mesut kafasına silah dayar "Selin nerde?" diye sorar.Azmi konuşmaz ama avukat bir adres söyler. Verilen adrese giderler, çatışma çıkar ama Selin yoktur. Sadece tozlu bir sehpaya yazdığı "Selin" yazısı vardır.

Hemen arkasından Selin arabanın bagajından telefonla arar. Erdal yardım edicem diyip bir telefon verir kıza. Oysaki arkadaşlarını çağırsın da beraberce patlasınlar diye telefon vermiştir. Ekip son hızla Selin'in yanına gelir. Bomba imha trafiğe takılmıştır. mesut herzaman ki gibi bombayı imha edip kızı kurtarır. Mesut tam Selin'e açılır. fakat bu sefer kız uyumuştur :)

Bir uyuşturucu çetesi; kendilerinden mal çalan satıcısını döver ve malı geri alır. O sırada silah sesini duyanlar ihbar edince Hüsnü ve ekipten iki kişi oraya gelir. İlk etapta uyuşturucuyu bulamasalar da ruhsatsız silah yüzünde adamları karakola götürürler. Sicillerinin fazla olduğunu öğrenirler ama fazla birşey yapamazlar.

Uyuşturucuyu çalan çocuk daha fazlasını çalmıştır. Onları satıp para yapıp kaçmayı planlamaktadır. Kardeşine elindeki malları sattırtır. Kardeşi gören uyuşturucu satıcıları çocuğu kovalarlar. Kovalamaca sahnesini gören bizim ekip peşlerine düşer. Uyuşturucu satıcılarını da küçük kardeşi de yakalalarlar. Abi kardeşini yakalandığını görünce kaçar. Uyuşturucunun sahibi abinin evine gider; annesiyle ikisini rehin almıştır. Ekip abiyi, anneyi kırtarır. Diğerlerini yakalarlar. Küçük kardeşi Rıza komiser kefil olup çıkartır.





10.06.2016

Güneşi Beklerken 27.Bölüm. İki aşık totem yapıyor. Sinek valesi kupa kızı


Yılbaşı partisinin devamında Zeynep ve Kerem yatta konuşmuşlardı. Sonrasında Zeynep totem yapmış; eger kar yağarsa her şeyin iyi gideceğini düşünür. Artık gecenin ilerleyen saatleri olmuştur. Zeynep'in eve dönmesi gerekmektedir. "Hiç istemiyorum ama gitmek zorundayım. Annem merak eder." Kerem "Tamam biliyorum" diyip gözlerini yumup kafasını kaldırıyor. "Karı bekliyorum." Zeynep "Hiç kar yağacak hava yok ki" Kerem "Evet haklısın" diyor mutsuz mutsuz.

Derken o anda lapa lapa kar yağmaya başlıyor. Arkada Teoman'ın "Sinek valesi kupa kızı" parçası çalmaya başlıyor. İkili sevinç içinde birbirlerine bakıyor ve yüzlerini siliyorlar. Sonra son derece tutkulu bir öpüşme yaşanıyor. kerem kızı eve bıraktığında kız; Kerem'in ona hediyesi olan kendi yapımı ve kendi sesinden "Senden nefret ediyorum Kerem" "Öküz" laflarını söyleyen bebeğe sarılıyor. Kerem ise arabasında bulduğu Zeynep'e ait olan küpeye gülerek bakıyor. Mutlulukları ertesi sabah uyandıklarında bile devam ediyor. Kız kalkıp fırından ekmek alırken çocuk koşuya gidiyor.