Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

22.11.2017

Dolunay Dizisi 20. bölüm Ferit'in eski aşkı Pelin ortya çıkıyor

Geçen bölüm sonunda Demet kocasının baskısından kaçarak önce kardeşi Deniz'in evine gitmiş; onu evinde bulamayınca Ferit'in evine gitmişti. Her şeyi anlatmaya kararlıyken Hakan onu arayıp Tahir'i öldürdüğünü anlatıp kadına şantaj yapar. Demet mecburen susmak zorunda kalır. Hakan gelir ve herkesin içinde karısından özür dileyip onu alıp gider. Ama ertesi gün Deniz tekrar ablasına gidip Hakan'la konuşur

Nazlı bir konuşma sonrasında Ferit'in ilk aşkını merak edip sürekli sorular sorar. Nazlı Ferit'e söylemeden tefeciden borç alır. Karşılığında senet imzalar. Diğer taraftan da borcu kapatabilmek için ek iş aramaya başlar. Bir yemek kursunda ders vermeye başlar.

O gün Ferit'in doğum günüymüş ama adam kutlama yapılmasından hoşlanmamaktadır. Sabah Nazlı'nın tefeci ile konuşmasını kendisine sürpriz doğum günü yapmaya çalışıyor olarak algılar. Tarık'ı cafeye yollayıp istihbarat toplamasını ister ama adam ağzından Ferit'in doğum günü olduğunu kaçırır. Nazlı onun için ne sürpriz yapacağını düşünürken Facebook'ta ki 7 yıl önceki Ferit'in doğum gününde arkadaşlarıyla çekilmiş bir fotoğrafını görür. Onlara tek tek mesaj atıp o akşamki doğum günü partisine davet etmeye başlar.

Asuman tekrar evine ve cafedeki işine döner. Asuman; Tarık'ın Fatoş'la gitmesine çabalar ama Manami'de onlarla alışverişe de gelir. Partide Engin; Fatoş'u ünlü bir modacı arkadaşı ile tanıştırır. Adam Fatoş'un çalışmalarını görmek ister. Çalışmaları hazır olmadığı için tüm gece oturup tekrar çizer. Tarık ve Manami ona uyumaması için yardım etmek için gelirler ama uyuyakalırlar. Ertesi gün rüyasından destek alan Tarık sonunda Fatoş'a ona karşı hislerini açıklar.

O gün Ferit; şirkette Deniz'in istediği gibi Demet'e şirketten pay verir. Ölmeden önce Demir'in istediği gibi. Hakan bu devire çok sevinir.

Ferit; Tahir'in yokluğunu fark edip mahallesinde araştırmaya başlar. Bir şey öğrenemeyince tamirhaneye gidip usta ile görüşür. En son Hakan'a gidip Tahir'in nerede olduğunu sorar. Hakan bilmediğini söylese de Ferit ona inanmaz. Demet bu konuşmayı duyup panikler.

Partiye Nazlı; Deniz'i de çağırır. Deniz gelmek istemez ama Asuman onu ikna eder. Ferit doğum günü partinde eski arkadaşlarını görünce çok sevinip şaşırır. Pelin isminde Ferit'in daha önceden sevgilisi olan bir kızı da bilmediği için çağırmıştır. Ferit kızı görünce tepki vermez ama yalnız oldukları bir an kıza nefretini kusup gitmesini ister. Ferit; Nazlı'yı doğum günü partisinde herkesin içinde öper. Bu samiyetleri ve kutlamaları gece evde de devam eder.

Doğum günün Pelin'in de varlığını gören Demet'in hallerinden Hakan şüphelenip bir kaç soru sorar ve yıllar önce Pelin ve Ferit'in ayrılmasına Demet'in sebep olduğunu öğrenir. Sabah soluğu Pelin'in yanında alır ve ona geçmişte olanları anlatıp tekrar Ferit'in hayatına girmesini ister. Ertesi gün Nazlı'nın verdiği pastacılık kursuna son anda Pelin de dahil olur.

Pelin; Hakan'ı arayıp Ferit ile ilgili teklifini kabul ettiğini söyler. Ardından Pelin şirkete gidip geçmişte onu aldatmadığını tekrarlar. Ona bu tuzağı Demet'in kurduğunu öğrendiğini söyler. Hatta o zaman hamile olduğunu ve kendisine güvenmediği için bebeklerini aldırdığını söyleyip gider. Ferit derhal Demet'e gidip konuyu sorar. Demet ilk başta kabul etmese de sonrasında suçunu itiraf eder. Ferit ve Nazlı o akşam buluştuklarında Nazlı adama Pelin ile eskiden sevgili olup olmadıklarını sorar. Ferit kabul edince epey bozulur.







Ufak tefek Cinayetler 5. bölümde Oya kliniği ve savaşı kazanıyor

Bugün Star Tv de Ufak tefek Cinayetler dizisinin 5. bölümü yayınlandı. Bildiğiniz gibi yeni başlayan dizi geçen hafta Atv de uzun süredir yayınlanan Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz isimli reyting rekortmeni diziyi AB grubunda sollayarak birinciliğe oturmuştu. Bakalım bu hafta reyting savaşlarında ne olacak

Dizideki savaşa gelecek olursak; geçen bölümün sonunda Merve; okul aile birliğindeki arkadaşlarını organize ederek Oya'dan ve kliniğinden şikayetçi olmalarını sağlamıştı. Oya bu bölüm doktorluğu, hastaları ve kliniği elinden alınınca; "Hep kötüler kazanıyor" edebiyatına girip öfke ile evdeki her şeyi kırıp döker. Soluğu Edip'in yanında alıp buralardan gitmek istediğini söyler. Oya emlakçıya evi boşaltacağını söyler. Merve hemen oraya yeni bir kiracı adayı bulup Oya'nın sinirini bozar

Serhan ise kızın evinin önüne gelip zili çalar, kliniğe gidip bakar ve Oya'ya ne olduğunu anlayamaz. En sonunda hiç adeti olmadığı halde karısı Merve'nin cep telefonundan Oya'nın telefonunu alır. Oya ise o sırada Edip ile beraber ormanda kamp yapmaktadır. Serhat kıza ne olduğunu sorsa da Oya hayatında olanlardan ona bahsetmez. Ama sohbetleri keyifli ve uzun olur.

Serhan'ın şirketindeki araştırma tamamlanır ve hırsızın bilgi işlemdeki adam olduğu ortaya çıkar. Serhan o kişinin daha derinde bir ortağı olduğunu düşünüp araştırmaya devam eder. Tabi gerçek hırsız olan ortağı ise bunun gereksiz olduğunu savunur. Bu arada bilgi işlemdeki adam kendisine şantaj yaptığı için ona para ve uçak bileti verir.

Merve ve Pelin uzun süredir Arzu'nun aldatıldığını bildiklerini arkadaşından saklamaya devam ederler. Merve henüz Arzu'ya mı Burcu'ya mı destek vereceğine karar vermeyerek Pelin ile orta karar bir destek verirler. Bu arada ikili Oya gideceği için çok mutludurlar. Zafer çığlıkları atarlar. Ancak Burcu Merve'yi arayıp topluma girmek için kendisine destek vermesini ister. Üstüne bir de Merve'yi "Eger bana destek vermezsen; Arzu'ya sizin ilişkimizi bildiğiniz söylerim" der. Bu tehdit Merve tarafında ters teper ve Arzu'ya destek vermeye karar verir. 

Taylan'ın aklı hala Oya'dadır. Kızla şansını denemek için evine gider. Oya onu eve almak istemez; sonrasında da Pelin'i arama numarası yapınca Taylan yaka paça kaçar. Eve gittiğinde de karısına fazla ilgili davranıp "Beraber tatile çıkalım" der.

 Arzu boşanmanın sessiz ve sorunsuz olmasını ister. Boşanma avukatı ile de bu doğrultuda konuşur. Ancak Burcu; Mehmet'i ince ince evi Arzu'ya bırakmaması için işlemektedir. Hacker arkadaşı da Mehmet'in telefonundaki resimleri imha eder. Arzu; Mehmet'i arar ve konuşmak ister. Adamın tavrını görünce çekişmeli bir boşanma olacağını söyler. O zaman Mehmet telefondan resimlerin silindiğini söyler. Kadın şaşırıp yıkılsa da belli etmez ve dik, kararlı bir şekilde oradan ayrılır. Ayrılır ayrılmaz da tek taş yüzüğünü çıkarır. Artık kararını kesin olarak vermiştir.

Polis herkesi ifade vermeye çağırır. Bu arada Oya'nın muayenesinde çalışan çocuk duruma müdahale eder. Halk gününde oraya gelen ve Oya için bir şeyler yapmak isteyen hastalardan ilham alarak birisine tüm hasta iletişim bilgilerini verip doktorlarına destek olmalarını ister. Hasta yakını bütün hastaları arayıp organize eder. Merve de tüm şikayet eden arkadaşlarını arayıp polise ifade vermeye çağırır. İki ordu da hazırlanmaktadır

Oya; Edip'in kanına girip eskisi gibi İzmir'e yerleşmelerini ister. Adam kabul eder. Eşyalarını toplayıp yola çıkmaya hazırlanırlar. Oya; Edip'i önden yollar. Kendisi de Serhan'la buluşup ona veda eder. Tam yola çıktığında yardımcısı onu arar ve emniyete gelen hastalarından birinin rahatsızlandığını söyler. Oya'nın hastaları tek bir fire bile vermeden oraya gelir ama Merve'nin arkadaşları emniyet, polis işin içine girince şikayetlerini geri çekmişlerdir.

Oya hemen hastasına oracıkta müdahale eder. Kadın doğum yapar. Bebeğin adını "Oya" koyarlar.  Merve tek başına kalır. Bütün şikayetler geri çekilince kliniğinin açılacağı bizce kesinleşir. Oya; asistanına o sırada sürekli arayıp ne zaman evi boşaltacağını soran emlakçıya şu cevabı verdirtir: "Oya hanım hiç bir yere gitmiyor. Burada kalıcı. Bana bir fiyat versinler. Evi satın alıcam" Hey yo bu hafta ki bölümde Oya kazandı. Bakalım reyting savaşlarında dizi nerelerde olacak?



21.11.2017

No 309'un Yıldız'ı Ufak Tefek Cinayetler'e dahil oldu


Star TV'nin oldukça iddialı bir şekilde başlayan ve ilk bölümünden itibaren, salı akşamları zirveye ortak olan dizisi Ufak Tefek Cinayetler'e yeni bir oyuncu dahil oldu; Özlem Tokaslan.  Yeni bölüm fragmanında gördüğümüz oyuncuyu, Arzu'nun boşanma avukatı rolünde izleyeceğiz. Ünlü oyuncu geçtiğimiz günlerde final yapan No:309 dizisinde Onur'un annesi Yıldız rolüyle ekranlardaydı.

Gökçe Bahadır, Tülin Özen, Aslıhan Gürbüz, Bade İşçil, Yıldıray Şahinler, Mert Fırat, Ferit Aktuğ, Selim Bayraktar, Tansu Biçer, Hayal Köseoğlu ve Duygu Sarışın’ın başrollerini paylaştığı dizinin kadrosuna katılan ve yeni bölümden itibaren ekranlarda izleyeceğimiz başarılı oyuncu Özlem Tokaslan, dizide Arzu’nun boşanma avukatını canlandıracak.

Konservatuar mezunu deneyimli oyuncu Hakkını Helal Et, Ömre Bedel, Zehirli Sarmaşık, Dila Hanım, Güzel Köylü, Dedemin Fişi, Görümce ve No:309 gibi projelerde rol almıştır.

Çukur 5. bölümde İsa'nın hainliği ortaya çıktı


Show TV'nin, sürükleyici hikayesi ve güçlü oyuncu kadrosu sayesinde büyük bir heyecanla izlenen dizisi Çukur'un yeni bölümünde de aksiyon dozu oldukça yüksekti. Geçen bölümün sonunda. babasını öldürdüğünü zanneden şarkıcı Doğukan'ı polise teslim etmek üzere yola çıkmışlardı. Doğukan yaşadığı vicdan azabı ve aldığı çok miktarda ilacın da etkisiyle, Yamaç'ın kullandığı direksiyonu kırıverdi. Kaza yaptılar, yuvarlandılar. Yeni bölümde ise Yamaç'ın arabadan sağ salim çıkışını izledik. Doğukan ise ağır yaralıydı ve Yamaç'ın kollarında öldü. Abisini aramıştı Yamaç geldiler hemen, onu hastaneye getirdiler, ölen ocuğu da evine götürdüler, uyuşturucudan ölmüş gibi gösterdiler, ortalığı temizlediler, çocuğun babasının cesedini ortadan kaldırdılar.

Yamaç vicdan azabı duydu; "Benim yüzümden iki kişi öldü"dedi. Babası sakinleştirdi onu; "herkese yetişemezsin" dedi. Bu arada gece olanlardan etkilenen Selim, Vartolu'ya gitti, ben bu işi bırakıyorum, artık seninle çalışmayacağım dedi. "İzin vermem" dedi Vartolu, ölümle tehdit etti onu. Selim kendini çaresiz hissedyor ve bu da onu çok öfkelendiriyor. ailesine öfkesinden yanlış bir yola girdi, şimdi de çıkamıyor.

Yamaç, babasına,  Vartolu'ya içlerinden birinin haber uçurduğunu söyledi. Babası ise boş yere kimsei suçlayamazsın, önce kanıt bul, sonra bana gel" dedi. O ise zaten kanıt peşindeydi, Aliço'nun gece gördükleri Yamaç'a önemli ipuçları sağladı. İsa'nın hainlik yaptığını öğrenmiş oldu. Adamı tuttuğu gibi babasının karşısına çıkardı, Kanıtları da tek tek gösterdi. İdris Bey, öldürülsün diye emir verdi ama Yamaç engel oldu, "Benim onunla konuşacaklarım var" dedi.

Selim gelince durumu ona da haber vermek için çağırdılar; "Konuşanı bulduk abi" dedi Yamaç. Dondu kaldı Selim; "Kimmiş" diye sordu endişeyle, yakalandığını sandı... "Ben sıkıcam kafasına" dedi. Babası sinirlendi, kovdu onu. Selim'i de bir korku aldı. İsa konuşursa diye. Yamaç; "Öldürmeyeceğiz, konuşturacağım ben onu, bu kadar şeyi bilmesine imkan yok" dedi. Selim ise onu öldürmek zorunda,çünkü kendi yaptıkları da ortaya çıkacak. Zaten Vartolu da her taraftan sıkıştırmış, elini kolunu bağlamış durumda onun. Çok tehlikeli bir durumda Selim, her şeyi yapabilir.

Sena, Karaca'yı köşeye sıkıştırdı ve tehdit etti, bir daha kuzenine bir şey yapmaması için onu sertçe uyardı. Sonra da Akşın'ın saçını düzelttirmek için kuaföre götürdü onu. Sultan Hanım Celasun'u görmeye gittiği için saçını keserek cezalandırmıştı kızcağızı. Sena, kuaförde tanıştığı konsomatris bir kadına acıdı, ona yardım etmeye çalışıyor. Kadının kocası gitmiş, üç tane küçük çocuğu var.

Selim bir yolunu buldu, İsa'yı depoda tek başına yakaladı, adam bilmiyor tabii, bir tek ben değilim abi, mutlaka başka biri daha var" deyip durdu. Selim de adamın eline usturayı verip gitti kendini öldürsün" diye. Yamaç geldiğinde adam ölmüştü.
Vartolu'nun adamı Tavşancı, sebep olduğu bir olayın bedelini canıyla ödedi. Bu arada Doğukan olayının da Vartolu'nun işi olduğunu, parayı almak için gittiklerinde çocuğun babasını öldürdüğünü itiraf etti. Yamaç şaşırdı, Vartolu'nun Doğukan'dan da haberdar olmasına.

Selim çok fena adam, suçunu örtmek için başkalarının da ölümüne sebep olacak. Bir sonraki silah sevkiyatının yerini ve zamanını Vartolu'ya iletti; sonra da Yamaç'a; "İsa tek başına değildi haklısın, iki gün sonra yeni sevkiyat var, orda bir sorun çıkarsa demek ki ya Emmi ya da Paşa suçlu" dedi. Ve inandırdı kardeşini. Sevkiyat sırasında çatışma çıktı. Aliço ve Yamaç da uzaktan izliyordu. Bölüm burada sona erdi. Önümüzdeki haftayı heyecnala bekleyeceğiz gerçekten de.

Söz Dizisi 22. bölüm özet. Hafız'ın acısını içimizde hissettik

Star Tv'nin reyting rekortmeni dizisi Söz'de geçen bölüm sonunda Hafız kendi karısı Fatma'yı terörist zannederek vurmuştu. Bu bölüm tam da buradan başladı. Terörist kadının peşinden giden Tim'in bazıları tuzağa düştü. Neyse ki diğerleri yetişip onları kurtardı ama kadın kaçmış oldu. Kadın gidip Çolak'a sığındı. Çolak; kadının yaptıklarını çok beğenip onu yanına aldı. Fatma'nın cenazesi toprağa verilir. Hafız'ı memleketine yollarlar. Ancak Hafız'ın durumu çok iyi değildir. Yavuz'dan gizli; birilerinden aldığı istihbaratla bulduğu adamlardan Çolak'ın yerini öğrenmeye çalışmaktadır.

Çolak yeni aldığı akıllarla yeni davranış biçimleriyle halka davranıp onların aklını çeler. Cahil halk bir kurtarıcı gibi gördükleri Çolak'ın dediklerini yapmaya başlar. Agah kampa gelip Çolak'ı tekrar büyük elçi ile buluşturur. Çolak'ın daha çabuk yükselişine yardımcı olabilmek için adam o civarın aşiret reisleri ve kanaat önderlerini oraya toplamıştır. Çolak konuşmasını yaparken Türk askeri taraftarı bir aşiret reisi Çolak'ı kukla olmakla suçlayıp masadan kalkar. Aynı adam doğruca; önceden tanıdığı Yarbay Erdem'e gidip olanları anlatır.

Yarbay Erdem'e gelen aşiret reisi Çolak'a gelecek çok miktardaki silahı da haber verir. Erdem de Yavuz ve yanına verdiği adamlarla o silahın bulunduğu köye gider. Çolak tarafından beyinleri yıkanan köylüler bizim askerlere silah çeker. Yavuz köylüleri zorlukla ikna eder. Silahları bulup patlatırlar. Çolak bu duruma çok kızıp köylüleri bir bataklığa zorla sokar. Köylüler ölmek üzereyken Yavuz ve arkadaşları oraya gelip; adamların başında bekleyen Çolak'ın adamlarını öldürür ama köylüleri bataklıktan nasıl kurtaracaklarını bilemeyip öylece kalırlar

Çaylak'a kaçan Su'nun anne babası gelir. Öfkeli babayı ikna etme görevi Yavuz'a düşer. Neyse ki her şey yoluna girer. Keşanlı arada kaynayan kulağının eleman eksikliği yüzünden göz ardı edilmesinden memnundur. Ateş; Fatma'nın cenazesine hastaneden çıkmaması gerekirken katılır ve durumu biraz daha kötüleşir. Yarbay Erdem; Ateş'e bir can borcu olmasına rağmen sevgililer için verdiği kararda ısrarlıdır. Ahmet Kartal anneannesinin yanındadır.

Eylem otelde avukat kılığındaki adamın Bahar ile konuşmasını duyar. Büyük beyin avukatı olduğunu düşündüğü için kendi istihbaratından avukatla ilgili bilgi ister. Bu arada avukat kılığındaki katil sabırla Yavuz ve Bahar ile görüşmek için bekler. Yavuz da tam Bahar'a gidip avukatla tanışacakken gelen haberle eve girmeden döner. Bu sırada Eylem'e de avukatla ilgili bilgiler gelir. Elbette resmi de gelir. Gerçek avukatın resmini görünce Eylem bir terslik olduğunu anlar ve Bahar'ı uyarır.

20.11.2017

Cennetin Gözyaşları 9.bölüm; Mine gerçekleri anlatacak mı?

Atv de yayınlanan Cennetin Gözyaşları'nda Mine; dayanamayıp şirkete gelmiş ve Arzu'ya Cennet'e annesi olmadığını söyleyeceğini söyler. Münakaşa edip çıkarken Cennet ile karşılaşır. Mine cafede Cennet'e iyi davranıp her şeyi anlatacakken Arzu kadını sevdikleri ile tehdit eder. Kadın bir kez daha Cennet'in kalbini kırarak oradan uzaklaşır. Cennet ise o kadar üzülür ki şirkette masasına giderken "Ali" diyerek Selim'in kollarına bayılır. Eve gittiğinde üzüntüden ağlar; ardından kızgınlıktan annesine yazdığı mektupları yırtar

Nilgün ise Cennet'e Ali ve Selim ile ilgili gerçekleri anlattığı için şoktadır. Kocasına bu yaptığı fevri davranışı nasıl izah edeceğini bilemez. Bir taraftan da oğlunu tekrar kaybedeceği için panik olur. Eve gelir ve Cengiz'e Cennet'in Selim'in Ali olduğunu öğrendiğini söyler. Cengiz ona şiddetli tepki verir. Sonrasında Cennet'e gidip Selim'e anlatmaması için neredeyse yalvarırlar.

Mahir'in anne babası ortaklıklarının bozulmaması için Cengiz'e gidip Mahir adına özür diler. Daha önceden de ikisinin ilişkisini bildiklerini; engel olmaya çalıştıklarını söylediğinde Cengiz kızıp tepki verir. Kardeşi Özlem'i evden kovar; O da Mahir'i çağırır. Beraberce arabaya binip giderlerken Cengiz onları görür ve iki erkek restleşir.

Selim; Cennet'i balıkçıdan alıp ormana kampa götürür. Cennet konuşmak ister ama Selim istemez. Ailesinden geçmişinden bahsederken Cennet daha fazla dayanamayıp Selim'e ondan ayrılmak istediğini söyler. Selim eve geldiğinde kötü olunca anne babası sorar ve ayrıldıklarını öğrenir. Melisa ve Orhan da öğrenip sevinirler.

Beste ise Selim'e her şeyi anlatmaları gerektiğini düşünen taraftır. Bir de üzerine Cennet'in Selim'den ayrıldığını öğrenince iyice sinirlenir. Selim'e gidip tüm gerçekleri anlatmak için şirkete gider. Beste anlatamadan Cennet onu engeller. Toplantıda da Orhan ile Dubai'ye gideceğini söyler. Selim şirkette kavga çıkarır. Evdekiler de Cennet gideceği için üzgündürler.

Dubai'ye gidilmeden önce yemek ve toplantı organize ederler. Selim çok içer. Cennet ile tekrar konuşmak ister. Melisa'dan bu haberi alan Orhan oraya daha önce gider. Selim elinden gelen her şeyi yapsa da Cennet; Orhan'ın arabasına binip beraber yemeğe gelirler. Selim ise üzgün bir şekilde eve gider. Mahir'in annesinden destek alan Özlem de yemeğe gelir.

Arzu; Mine'nin hasta kızının öldüğü haberini alır ve hemen cenaze evine gelir. Ancak kadın Cennet'in ahını aldıkları için bunun başına geldiğini düşünmektedir. Mine acısından ne yaptığını bilemez bir halde yemeğe gelir ve "Ben sana yalan söyledim. Ben senin annen değilim" der

Fazilet Hanım ve Kızları 23. bölüm, Yağız'ın büyük fedakarlığı


Geçen bölümün son sahnesinde Sinan ile Yağız karşı karşıya kalmışlardı, Ece de onları dinliyordu. Tam Sinan'ın abisine; "Hazan'a ne zamandan beri aşıksın?" diye sorduğu anda Hazan karşılarında belirmişti. Neyse ki Hazan bu soruyu duymamış. Ece ablasına Yağız'ın ona aşık olduğuyla ilgili imada bulununca Hazan çok sinirlendi, şiddetli tepki gösterdi. O sırada Sinan da abisiyle konuşuyordu. Yağız kardeşine "Hazan'ı sevmediğini kesin bir dille söyledi." İçinden ise bambaşka şeyler söylüyordu. Hazan'a sırılsıklam aşık oldu. Ama kardeşi için susacak. Susmakla da kalmayacak onları kavuşturmaya çalışacak. Onların konuşmaları, başbaşa kalmaları için plan kurdu, ikisinin birlikte asansörde kapalı kalmalarını sağladı. Ama planı başarılı olmadı, konuşmadılar, tartıştılar.

Diğer yanda Fazilet, tabloyla ilgili kendisine tuzak kuranın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Ama Yasemin her şeyi ayarlamış, Fazilet'in bütün yollarını kapatıyor, suçsuzluğunu ispatlayamıyor.

Selin babasına gidip "Karın kocamdan uzak dursun" diyor. Hazım bey çıldırıyor, Yasin'i kaçırtıyor; "Karımdan uzak dur yoksa seni öldürürüm" diyor, silah dayıyor kafasına. O sırada Ece, Gökhan ve Selin geliyorlar, bağırış çağırış Hazım Bey'i durduruyorlar.

Yasemin ise durmuyor, Ece'yi anlaştığı bir doktora götürüyor, kendi içtiği ilaçmış gibi, Hazım bey'e gizlice verdiği ilacı önermesini sağlıyor. Zavallı Ece de inanıyor onlara, ilacı Hazım Bey'in yediğine içtiğine koymaya başlıyor. Yasemin'in amacı Hazım Bey'i zehirliyor diye Ece'nin suçlanması.

Hazım Bey gittikçe sinirli, tahammülsüz bir hal alıyor, elleri titriyor artık. Çocuklarına karşı da acımasızlaşıyor, çok sert tedbirler alıyor onlarla ilgili.

Yağız, Hazan ile ilgili duygularıyla savaştıkça ona daha da yakın hissediyor kendini. İkisinin birlitke oynadıkları basketbol maçı görülmeye değerdi. Onları basketbol oynarken gören Ece de iyice emin oluyor Yağız'ın duygularından; bunu söylüyor da ona.

Yağız kesnlikle kararlı Hazan'dan uzak durmaya. Kardeşi için aşkını kalbine gömecek. Bunun için yine bir plan yapıyor; dış çekim diye uzak bir yere gidiyorlar hep birlikte. Hazan ve Sinan'ın bir evde yalnız kalmalarını sağlıyor ve kapıyı üstlerine kilitliyor.



19.11.2017

Kalp Atışı Dizisi 20. bölüm Eylül bombadan kurtulabilecek mi?

Geçen bölüm sonunda alp'in Esma için Samet'e hazırlattığı kalpler ve çiçeklerle bezenmiş asansöre Asaf ve Eylül biner. Eylül bir kaç gündür yanında taşıdığı alyansları Asaf'a ve kendisine takar. Esma'yı gözlerini kapatmış bir halde asansörün önünde bekleten Alp kapının açılmasıyla içerde öpüşen Asaf ve Eylül'ü görür. Esma da bana nispet mi yapıyorsun diye Alp'e kızar ve çocuğu dinlemez bile.

Hastaneye birbirlerine japon yapıştırıcısıyla yapışmış bir çift gelir. Samet ne yapacağını bilemez. Selim iki genci bir süre daha yapışkanlı kalmasını sağlayıp sonra ayrılmalarını sağlar.

Nesrin; Eylül'ü arar ve babasının sarhoş olup ona saldırmaya çalıştığını söyler. Eylül gelirken İpek'i arar ve oraya çağırır. Ama Eylül geldiğinde çift çoktan barışmıştır. İpek de oraya gelir ve sarılmış anne babasını görüp tepki verip kaçar.

Ertesi gün hastaneye özel çekim yapmak için kameramanlar gelir. Hastanenin tanıtımı için Sinan ayarlamıştır. Kameramanlara Selim eşlik eder.

Nazlı doktorluğa geri dönmeye karar verir Sinan'la iş görüşmesi yapar. Adam onun Ali Asaf'ın eski karısı olduğunu öğrenince hemen işe alır. Nazlı'nın kocası bu dönüşün Asaf ile birlikte olmak için doktorluğa geri döndüğünü düşünüp Asaf ile konuşur. İpek; Asaf ve Nazlı'nın konuşmalarını duyar. Ablasına gidip durumu anlatır ama Eylül umursamaz.

Nazlı bir çilingire yalan söyleyerek Ali Asaf'ın evine girip yemekler yapar, elbise giyip süslenir.

İpek hastanede bir asansörde bir hasta ile kalır. Bozulan asansörde kız panik yaşar. Oğuz ona destek olur. Bu sahneler de çekim ekibi tarafından kayda alınır. Esma herkesi organize ederek Alp'e değişik bir evlenme teklifi eder

Beyninde çok komplike bir tümör olan bir çocuk hasta hastaneye gelir. annesi %1 ihtimal de olsa zaten ameliyat olmasa da ölecek oğlunu Asaf'ın ameliyat etmesini ister. Denerler ama başarılı olamazlar. Eylül denemediğini iddia ederek Asaf'a kızıp içerler. Neyse ki çocuk bu durumu olgunlukla karşılar.

Vurularak öldürülen Melda'nın babası hastaneye gelir. Önce Sinan'ın hastane çekimi için gelir ama Sinan'ın istediklerini söylemeyince gönderilir. Gece adam rahatsızlandığını söyler ve hastaneye ambulans ile getirilir. Adama tetkikler yaparlar. Sonrasında Sinan'a bir mektup yazıp odasına bırakıp çıkar. Sinan mektubu okuyup polise haber verir. Çünkü Melda'nın babası hastaneye bomba koymuştur. Samet ise içinde bomba olan; adama ait çantayı unuttu zannederek adama yetiştirir. Adamı arabasıyla Eylül eve bırakmaktadır.

Asaf nişanlısını arar ve bombadan bahseder. O sırada adam arabanın anahtarını alarak kaçar. Asaf kıza oradan uzaklaşmasını söyler. Ancak kız bir sürü sivil vatandaşın etrafta olduğunu söyleyerek arabadan çıkmayacağını söyler.






İsimsizler 23. bölüm Bruski bombayı patlatacak mı?

Damla kendisini geçen bölüm sonunda üzerinde bombayla sahilde bulmuştu. Burski ise onun yakın ama uzağında elinde patlatma kumandasıyla beklemektedir. Kızın anne babasını uzaktan görmesine izin verir ama bu arada kendisi de babası "Dayı"yı görür. Kim olduğunu merak eder. Uzaktan Derman da sanki Damla'yı gördü zannedip peşinden koşar; tabi bulamazlar. Kudret Bruski'ye canlı yayınlanacak bir spor müsabakasında Damla'yı patlatmasını emreder.

Fatih ise Handan'a gider ve olanları öğrenmeye çalışır. Geceyi kızda ama koltukta geçirir. Sabah Handan Kudret'e giderken O da kıza kahvaltı hazırlar. Kudret; Fatih'i araştırmaya başlar

Kudret; Handan'dan Kuşçu'ya ait chipi bulup getirmesini ister. Handan da Korkut'dan Kuşçu'nun otopsi raporunu ister. Dayısının midesinden çıkan yüksek korumalı chip'i başkan'ın bir merkezinden Korkut'un yardımıyla çalar. Handan; Korkut'tan chipi kopyalayıp üzerinde çalışmasını; orjinalinin içine virüs yerleştirip kendisine vermesini ister.

Afran ise Damla ve Bruski'nin nerede olduğunu öğrendikten sonra Fatih'e haber verir. Damla'nın kimliğini bilmemesine rağmen resmini çekip yiğenine yollar. Fatih kızı hemen tanır. İstanbul da olduğunu ve irtibat kuracakları kişiyi de Fatihlere haber verir. Fatihler de irtibat kuracakları adamı aramaya başlarlar. Damla patlatacağı mekana girerken köpek ona doğru havlayınca panik olup koşmaya başlar. Polisler de köpekle peşinden koşar ama Burski kızı kurtarır.

Fatihler adamın deposuna baskın yapar. Adamı yakalarlar ama kızlarla ilgili konuşturamadan Atem'in bir adamı onu vurup öldürür. Mobeselerden kızın önceki görüntülerini bulurlar. O civarda gezmeye araştırmaya başlarlar. Diğer tarafta Bruski iki genç erkekle buluşup bir ambulansı gasp eder. Diğerleri ambulans personelinin kıyafetlerini giyer; Bruski Damla'ya ilaç verip bir spor salonuna sokar. Kız hayaller görmekte anne babasının sesini duyup kalabalığın içine doğru yürümektedir.

Handan chipi Kudret'e vermek için buluşur. Fatih Handan'ı arayıp Damla'nın İstanbul da olduğunu ama ne eylem yapacağını bilmediğini söyleyip bilgi toplamasını söyler. O andan itibaren Handan chipi alamadığını söyler. Kudret de chipi alabilmek için Yakup'un kızıyla chipi değiş tokuş yapmayı planlar ve hemen Bruski'yi arayıp operasyonu iptal eder. Kızı bir örgüt evine götürür.

Kudret hemen Yakup'u arayıp kız ile chipi değiş tokuş yapmak istediğini söyler. Yakup da bunu Fatihlere söyler. Handan chipi ayarlar. Kudret önce chipi alıp sonra kızı uygun bir yere bırakacağını söyler. Bruski; Damla'yı uyandırıp arabaya bindirir. İlaç vermeyi yine unutmaz.

Handan ve Yakup chipi Kudret'e verirler. O da kızı Fatihlerin bulunduğu karargaha götürüp bıraktırtıt. Kız baygın gibidir. Damla'yı yukarı taşıdıklarında üzerinde bomba olduğunu görürler. Bruski de dışarıda elinde kumanda ile beklemektedir. Kudret bombayı patlatma emri verir. Tam patlatacak iken 100 - 150 metre mesafede patlatacak kişinin bulunduğunu tahmin eden Dayı; Bruski'yi bulur. Silahını kıza doğrultup durması için ikaz eder. Tabi ki babaya kızını vurdurtmayacaklar ama heyecanlı bir yerde bıraktıkları da kesin. Bakalım haftaya neler olacak?






18.11.2017

İstanbullu Gelin 25. bölüm Ada bebek köşke geliyor


Geçen bölüm sonunda Fikret abisi ve Süreyya'yı suçlayıp babası Fevzi'in mezarı açılırken çekilen resimlerin yayınlanmasına izin vermişti. Hatta ve hatta Adem ile abisini bitirmek için el sıkışmıştı.

Bu bölüm işte bu haberle başlıyor. Boranlar bu haberi görünce kendilerine sormadan tanıdıkları bu gazatecinin nasıl böyle bir haber yaptığını sorgular. Haberin yapılmasına Fikret'in izin verdiğini duyduklarında şaşırmakla beraber üzerine gitmezler. Faruk ve Süreyya bir haftalığına tatile çıkarlar. Döndüklerinde İpek ve Ada bebek evlerine gelmiştir. İpek hala Süreyya'ya karşı tepkili ve bebeğine karşı ilgisizdir. Bebeğin beşiğini odasına bile istemez. Geceleri Fikret bebekle ilgilenmekte; gündüzleri hizmetliler bakmaktadır. Esma hanım bebeği Süreyya'ya sustursun diye vererek İpek'in bebeğiyle ilgilenmesini sağlamayı planlar.

Bebeğin köşke gelmesi ile Süreyya'nın ve hizmetli kadının bebek istekleri de depreşir. Süreyya; Faruk'tan gizli başka bir kadın doğum doktoruna görünür. Bunu Faruk'tan saklamak ister. Karısının kendisine yalan söylediğini fark eden Faruk; Süreyya'nın üzerine gider ama gerçeği öğrenip karısının da bebek istediğini öğrenince çok sevinir.

Esma hanım gazetecilerin mezarlıkta olmasını Garip'in ayarladığını düşünüp adama çok fena yüklenir. Bu arada Osman ve Garip'in kızı çıkmaya başlarlar. Osman köşkte yemekte bunu açıklayarak gündemi değiştirir.

Akif; Sanem'e bir akşam yemeğe çıkmayı teklif eder. Akşam yemeği sırasında da insanlardan gizli tutarak ilişkiye başlama kararı alırlar.
Can ise Begüm'e yardımlarından dolayı teşekkür mahiyetinde çiçek yollar ve akşam yemeğine çıkmayı teklif eder. Begüm ilk başta kabul etmese de Can muayene hanesine gidip ısrar edince kabul eder. Çok da eğlenirler.

Adem geçen bölüm sonunda karısı Dilara'yı köşte dövmüş; sonrasında "Eyvah ben ne yaptım" moduna girmişti. Dilara valizini alıp evden ayrılır ama kimseye hiç bir şey söylemez. Adem de mezarlığın açılmasının medyaya taşınması ve şirket hisselerinin düşmesi zaferlerine bile sevinemez. Aklından çıkaramadığı dayak olayını affettirmek için Dilara'ya yalvarır. Başka bir eve çıkacaklarının sözünü verir. Yeni ev bulup yerleşirler de. Dilara'nın ise eve dönmek için tek şartı vardır. Adem terapiye gidecek. Adem kabul etse de gitmekten vazgeçer. Eve yerleştikleri günün akşamı kaynanası Reyhan hanım merdivenden düşer ve ayağını incitir. Böylece eve yerleşmiş olur.

Meryem Dizisi 16. bölümde Güçlü tutuklanıyor; Burcu açığa alınıyor

Geçen bölümün sonunda Güçlü annesinin ölümünün ardından Mahmut'un bulunduğu yere gitmiş; adamı öldürmek için silah çekmişti. Güçlü; Mahmut'u durdurmak için bacağına sıkar. Meryem, Savaş ve Burcu çocuğu vazgeçirmek için elinden geleni fazlasıyla yapar. Güçlü silahı yere sıkar. Polisler geldiğinde Burcu adamı kendisinin vurduğunu söyler.

Yurdal; adamlarını hastaneye yollar ve Mahmut'u camdan atarlar. Böylece intikamlarını alınmıştır. Savcı ile buluşma ayarlar. Anahtarı kaybettiğini öğrenince panik olur ve ikinci bir anahtar olduğunu öğrenir. Diğer anahtarın sahibini arayıp anahtarın durup durmadığını söyler.

Hastaneye gelen Oktay bütün bunlarının suçunu görevini ihmal ettiği gerekçesiyle Burcu'ya yıkar. Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan kızın açığa alınmasını ister. Şaibeli ölüm diye Güçlü hakkında da yakalatma kararı çıkartmaya karar verir. Bu arada Mahmut'un yanında ki doktor kılığında ki kişinin doktor olmadığı ve kaçtığı ortaya çıkar. Burcu telaşlanır ve adamın kimliğini araştırtmaya başlar.

Berk'i gizemli ortağı arar. Beliz'den ve Derin'den haberi olduğunu söyler. Ama Derin'in ortakları olmadığını söyleyince; onsuz kasayı açamayacaklarını söyleyip aramayı kapatır. Berk ve Beliz gidip Derin'i bulur. İkinci anahtar meğer ise gizli ortak tarafından onun çantasına koymuşlarmış. Özel bir bankada bulunan kasayı bu iki anahtarla açabilirlermiş. Berk ve Beliz gizemli ortak olarak Derin'in annesinden şüphelenmektedirler

Hastanede Mahmut'u öldüren kişi ondan Savaş'ı savcının öldürtmeye çalıştığını öğrenir. Bunu söylemek için Rıza'yı çağırır. Rıza'ya olanları anlattığında adam patronunu arar ve onun yanına gitmek için harekete geçerken onu takip eden Oktay; Rıza'yı bayıltıp Mahmut'u öldürüp bu sırrı öğrenen adamları öldürür. Oktay; Rıza'yı tehdit edip hem susturur hem de işlerinde kullanacaktır.

Güçlü eve gelince çok kötü olur. Selma, Meryem, Nazlı oradadır ve yardımcı olmaya çalışırlar. Savaş da Güçlü de fırını alması için Meryem'e baskı yapar. O sırada Burcu oraya gelir ve Mahmut'un öldüğünü ve doktor kimliğindeki kişinin Rıza'nın amcasının oğlu olduğunu öğrenirler.

Selma çocuğu için eve dönmüştür. Önce evini taşlarlar. Dışarı çıkmasını sağlayan kaynanası yanında getirdiği adamlara benzin döktürtüp evi yaktırır. O sırada kaynanasından Mahmut'un öldüğü haberini alır ve şok olur. Meryem ve Savaş oraya gelir. Savaş; onları Güçlü'nün evine götürmek ister ama Meryem sonunda fırına gitmeyi kabul eder

Ertesi gün Gülümser hanımın cenazesini almak için Savaş ve Güçlü morga gider. Yurdal baş sağlığına gelir ama arkasından Oktay'ın talimatıyla soruşturma için polisler gelir. Güçlü nezarete atılır. Oktay sorgusuna girer. Mahmut'u vurmasıyla ilgili Güçlü'yü sıkıştırır.

Meryem Güçlü'yü Oktay'ın aldırdığını ve tuttuğunu öğrendiğinde hemen oraya gider. Oktay'la konuşup Güçlü'yü bırakırsa ne isterse yapacağını vaad eder. Yurdal da sıkıştırınca Güçlü'yü serbest bırakır. Güçlü ve Savaş zar zor cenazeye yetişir.

Berk ve Beliz gizli ortaktan aldıkları bilgiyle saat 4 te yola çıkar. Mesai bitiminde görevlinin yardımıyla içeri girer. Kasayı açar ve içindekiyle dışarı çıktığında Oktay; Berk'in kafasına vurup bayıltır. Kimliğine bakar ve Beliz'in kardeşi olduğunu anlar. Tam Berk'i vuracakken Beliz gelir






Vatanım Sensin 33. bölüme Azize'nin başına gelenler damga vurdu


Azize'yi öldü bilen ve bu acıyla kıvranan Cevdet, kendini vatanın kurtuluşun adamış durumda. Azize, nin başına ne geldiğini öğrendik bu bölümde; Yunanlı bir subayın cinsel saldırısına uğramış. Sonra da diğer öldürülen kadınlar ve teknein kaptanı ile birlikte denize atılmış. Onu Dağıstanlı ve adamları bulmuş. Evine geri dönmek istiyor, biraz daha iyileş öyle git diyorlar. ama o gizlice gidiyor. O sırada Seher'in kardeşinin Cevdet'i öldüreceğini duyuyor ve gidip önlüyor bunu, Cevdet'i kurtarıyor. Tam ortaya çıkacağı sırada Charles Hamilton onu bayıltıyor ve ayıldığında en iyisinin öldü bilinmesi olduğunu söylüyor. "Cevdet senin başına geleni öğrenirse işi kişisle olarak ele alacak, her şeyi tehlikeye atabilir bu durumda" diyor. Azize de içi yana yana bunu kabul ediyor.

Leon Hilallerin evine gitmişti ama onu orada bulamadı. Yıldız'la konuştular, ona Ali Kemal'in kendisini unutmak için evlenmeye karar verdiğini söyledi.

Leon'un kuzeni yani Filippos'un oğlu da İzmir'e geldi. Sorunlu birine benziyor. Bir gece sarhoş bir şekilde ortada dolaşan Yıldız'ı kurtarmaya çalışırken hiç acımadan bir adam öldürdü ve hiçbrşey olmadan kurtuldu bu olaydan. Sadece babasından bir tokat yedi.

Leon ile Hilal'in kavuşması ise görülmeye değerdi. Dağıstanlıya yardım ettikleri için köyleri yakılan köylülerin emanet dedikleri şeyi ormanda aramaya gitmişti Hilal Mehmet'le birlikte. Bu emanetin yedi tane küçük çocuk olduğunu görünce çok şaşırdılar. O sırada askerler kovalamaya başladı onları.

Hilal, ormanda kaçarken arkasındaki kişini Leon olduğunu görnce koşup sarıldı sevdiğine. Özlemle sarıldılar öpüştüler. Hilal neden yine bu üniformanın içinde olduğunu sordu, anlatacaksın" dedi. Ertesi sabah buluşmak üzere sözleştiler, herşeyi anlatacağını söyledi Leon.

Hilal mağarada buldukları çocukları alıp eve getirdi. Minikleri gören Hasibe Ana, uzun zaman sonra ilk defa konuştu. Cevdet de gelip gördüğü çocukların orada kalmalarına izin verdi tabii. Kızlarının odasına gidip onlarla konuşan Cevdet, son çare olarak onları evlendirmeye karar verdiğini açıkladı. Kızlarına karşı otorite sağlamaya çalışıyor ama bunu başaramıyor, o nedenle onları evlendirip bu durumu sona erdirmeye karar verdi.

Charles ile buluşan Azize izlenmeye devam edeceğini söyledi. Ne yapmayı düşünüyorsun? diye sorunca da "Savaşacağım" dedi.

Bu arada Azie ile birlikte ilaç dolu teknede yakalananları komutanının emriyle öldüren ve bu travma nedeniyle ruhsal dengesi bozulan er Spiro'nun yolu Cevdet'le kesişti. Spiro, emirlere karşı geldiği için idam edilecekken Cevdet onun affedilmesini sağladı ve kendi emir eri yaptı; Filippo'ya da onun bir matematikçi olduğu için şifre çözmede işlerine yarayacağını söyledi.
Spiro,  Cevdet'in odasında Azize'nin fotoğrafını görünce şaşırdı, tanıdı herhalde. İçeri girip de onu elinde fotoğrafla gören Cevdet de şaşkın şaşkın baktı.
Spiro Azize'nin bebeğinin nerede olduğunu biliyordur mutlaka. Bebeğe ne olduğunu ne zaman öğreneceğiz, merak içindeyiz...




17.11.2017

Kadın dizisi 4. bölüm Hatice, Baharlara termosifon aldı


Kadın dizisi 4. bölüm yine çok duygusaldı. Şirin'le yüzleşmeleri çok kötü geçmişti, Bahar çok sarsıldı. Hatice ise Bahar'dan uzak durmaya kararlıdır, bunun için Şirin'e söz verdi.
Şirin Sarp'ı nereden tanıdığını annesine anlattı, ama kendi istediği şekilde anlattı. Sarp'ın öldüğü gece orada olduğunu söyledi, sarp'ın bir kadını taciz ettiği için dövülp vapurdan atıldığını anlattı. Oysa Sarp'a kendisi iftira atmıştı. Hatice, kızının anlattıklarından sonra, Bahar’la bir daha görüşmemeye karar verdi. Bahar'ı görürse Şirin daha kötü olacak, bundan korkuyor Hatice. Zaten Bahar'ı kaybetmiş durumda, bir de Şirin'i kaybedemez. Ama Şirin, annesine Sarp’la ilgili her şeyi anlatmıyor, büyük bir sır saklıyor.

Enver, Baharların termosifonu olmadığını söylemişti, Hatice gidip termosifon aldı yollattı Bahar'a. Annesiyle birlikte alışveriş merkezinde olan Şirin, tepki gösterdi buna. Termosifon haberini alınca telefon edip Enver'e teşekkür ediyor. Adamcağız önce şaşırıyor sonra çok seviniyor, "annen almıştır" diyor. Çocukların termosifon sevinci görülmeye değerdi. Duvar zayıf olduğu için oraya takılamayan termosifon. oturma odasına takıldı sonunda.

Jale geçen bölümde boşanmak istediğini söylemişti Musa’ya. Tam da bu duygularının üzerine, ilk aşkının çıkıp gelmesi onun kafasını iyice karıştıracak gibi görünüyor. Hayatında büyük bir iz bırakmış olan Sinan aynı hastaneye çalışmak üzere gelmiş. Sarsıldı Jale.
Musa ise oğlunun annesine olan özlemi ve bu konuda bir şey yapamadığı için üzgün ve çaresiz hissediyor. Çocuğun karnı arıyor, Bahar, tuvalete gidemediği için olduğunu anlıyor. Musa bey de çocuğun karnı ağrıyınca yardımcı olsun diye Baharlara getiriyor onu. Bahar seve seve yardımcı oluyor.

Musa Bey, teşekkür için pasta ve kek getiriyor. Bahar keki çocuklarına yediriyor, pastayı ise termosifon için teşekkür mahiyetnde annesine götürmeye karar veriyor. Çocuklar da seviniyorlar buna. Bahar, Nisan ve Doruk güle oynaya geliyorlar, ama Hatice onları görünce hiç de güleryüzlü davranmıyor. Tam da o sırada Şirin geliyor. Hatice Şirin'in elini tutup onunla gdiyor, çocuklara ve Bahara'a bakmıyor. Nisan elinde pastayla arkalarındna koşuyor ama bakmıyorlar çocuğa, evlerine giriyorlar. Çok acıklıydı o sahne.