Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

13.06.2016

Tatlı İntikam 12. bölüm. Sinan Pelin'e taç yapıyor. Aşık Oluyorum Eyvah

Geçen bölüm Pelin Sinan'a gelirken yanında papatyalardan bir demet getirmiş; onu bulamayınca kapıya bırakmıştı. Bu videoda Sinan çantasından papatyalardan örülmüş bir taç çıkarıyor ve seyyar dürümcülerinde Pelin ile buluşurken yanında getiriyor.

Sinan "Gözlerini kapatsana sana bir sürprizim var" Pelin dışından "Tamam" diyor ama iç sesi neler neler diyor :) "Gözlerini kapat, gözlerini kapat. yeter artık öpüceksen öpsene. Bu sefer kesin öpecek. Ama ilk gerçek öpcüğümüz dürümcüde mi olmalıydı. e aşçı adam sonuçta. Ben de Adanalıyım. Dürümcü normal aslında. Alnımdan mı öpecek ne yapacak. Yok artık" Kız bu iç konuşmasını yaparken arka fonda Nükhet Duru'nun 'Aşık Oluyorum Eyvah' parçası çalmaya başlıyor. Sinan kızı önce seyrediyor sonra başına ördüğü papatyalardan tacı koyuyor.

Pelin gözlerini açınca tabi kafasında duran tacı göremeyip eliyle yokluyor. Sonra kafasından eline alıyor ve inceliyor "Bu ne? Sinan bunu sen mi yaptın?" Sinan'ın cevabı "Bana getirdiğin papatyaları suya koymuştum. Masamın üstünde karşımda duruyorlardı. Ben de bir şiir yazmak için karşılarına oturdum ama şiir çıkmadı. gecenin sonunda bu çıktı." Paptyalar üzerinden kızın ellerini tutup ona bakan Sinan'a Pelin "Sen hep böyle bak bana. Ben başka dize isteme ki" diyor ve video öylece bitiyor



Bir ses var içimde, seni fısıldar gibi
Nerden çıktın karşıma, yine neler başlar gibi
Hem güzel, hem değil, gözümde yaşlar gibi

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar
Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar

Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum
Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar..

Eski bir hikayeyi dinliyormuş gibiyim
Geçtiğim yollardan dönüyormuş gibiyim
Ben bu işin sonunu biliyormuş gibiyim:

Yine geceler ağır olacak sabaha kadar
Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar

Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum
Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum

12.06.2016

Tatlı İntikam 12. bölüm özet. Ceyda yine iş başında

Pelin restauranta gittiğinde Sinan ve Rüzgar'ı beraber görür. Rüzgar'ın parmağında alyansı görür. Bir gece öncesinde de Sinan'ın cebinden düşen alyansı gördüğünü hatırlar. "Siz evli misiniz?" diye sorar. Rüzgar "Biz değil. Ben evliyim" diye olayı kıvırır. Pelin ilk başta pek inanmasa da kız çok inandırıcı zincirleme yalanlar söyler. Sonra iki kız kahve içerler. Rüzgar aşık olduğu adamı tarif ederken istemeden  Sinan'ı anlatır. Pelin yanlış düşündüğü için çok üzülür. İkiliden de defalarca kez özür diler.
Sinan Pelin'e yalan söylediği için huzursuzdur.

Necip geçen bölüm kısır olduğunu öğrenmişti. Eve gidip Havva'ya "Bebek kimden diye?" sorar. Havva da aslında hamile olmadığını anlatmak zorunda kalır. Bu kez Necip "Ben kısırım senin çocuk sahibi olmanı engelliyorum." diye üzülür.

Pelin Rüzgar ile ilgili öğrendiği bu yeni gerçekleri sistalarına anlatmak için eve çeğırır. Ama Süheyla hanım kızları yakın markaja alıp Sinan ile Pelin arasında olanları öğrenmeye çalışırlar.  Mahkeme gününün sabahında anne babası Sinan ile ilgili onu sorgular. Zübeyir'i peşine takarlar. Zübeyr mahkeme dışında otururken Meliha'nın meraklı komşusu ile çene çalar. davayı ve ilişikiyi soruşturur.

Ertesi gün işyeriyle ilgili anlaşmazlık mahkemesinin duruşması olacaktır. Avukat "Berkay'ın tanıklığı çok önemli" der. Ceyda ise Berkay'a oturduğunuz evi sana alırım diyerek kandırmaktadır. Sinan Berkayı alıp gelecekmiş fakat Berkay'a ulaşılamamaktadır. Berkay'a Ceyda da ulaşamıyor. Beykay son anda gelir ve Berkay doğruları söyler. dava lehlerine karar verilir ama bedeli karşılığında kararı yine para bulmaları gerekmektedir


Sinan mahkeme çıkışı Pelin'i seyyar dürümcüye götürür. Tam Rüzgar ile evlilik işini anlatacakken Pelin bunun şakası bile beni kötü yapıyor diyince anlatamaz. Sinan; Pelin'e ona getirdiği papatyalardan taç yapar. Kıza verir. Bülent ve Başak bir resim sergisine giderler. Bülent resimleri beğenmez ve malesef ressama hakaret eder.

Rüzgar'ın dedesi adamını yollayıp "Turgut bey sizi akşam görmek istiyor ama Rüzgar hanımın haberi olmasın" der. Sinan da "Tamam"der. Sinan ve Bülent'in bu konuyla ilgili konuşmalarını duyan Rüzgar olaya müdahele eder. Sinan ile buluşmayı iptal edip dedesine kendi gider. Dedesi "Bu çocuk seni aldatıyor. Bu kız kim?" der.

Sinan tam çıkacakken bu sefer Pelin'in babası onunla görüşmek ister. Bir kebapçıya giderler. Adam önce tepkili davransa da Sinan'a ısınmaya başlar. Pelin'in babasını görmek istemektedir. Rüzgar'ın dedesi ve Pelin'in babası konuşmaya başlarlar.

Necip ve Havva tüp bebek yapmak isterler ama paraları yoktur. Anneleri altınları varmış onları verir. Tolga veda etmeye gider. Milano'dan iş teklifi almış; oraya gidecekmiş. Ertesi gün halı saha maçı yapacaklarmış. Kızlar da gelir. Bülent ve Başak tartışırlar.

Ceyda restaurant için para bulamasınlar diye yeni bir plan yapar. Sinan'ın annesinin evi ipotek taksidini götürmesini bekler ve bir yan kesici tutar. Kadının çantasını çaldırtır.

 Sinan ve Pelin beraber restauranta gidip yemek yarışması için beraber çalışmaya karar verirler. Ertesi gün yola çıkılacak ve 2 kişilik bilet alınmış. Pelin; Sinan'ın kiminle gideceğini merak eder. Sinan tabiki onunla gitmek için plan yapmıştır. Valizleri hazırlamak için evlerine dönerler. Sinan hazırlanırken Rüzgar gelir ve "Ben aşık oldum" der. Kime olduğunu söylemez. Sinan da kim olduğunu bilmeden "Onun için mücadele et" der. Onlar içerde konuşurken Pelin Rüzgar'ın çantasındaki evlilik cüzdanını görür. Kocasını merak ettiği için tam açacakken bölüm biter.





Hanım Köylü 8. bölüm özet. Ferit efelikte birinci seçiliyor

Ferit; İlkgün'e benim evlenmeye niyetim yok demiş; sonra da kıza çiçek getirip gönlünü almıştı. "Sen de herkes gibi hanım Köylü sınavlarına giricen. Yandın sen" diyor. Ferit de "Olsun ben yanarım. Hem de gönüllü yanarım" diyip kızın gözlerinin içine bakar. Sonrasında İlkgün onu bırakıp kaçar. Ferit de arkasından kovalar. Sürekli eğlendiği için heyecan verici bulmaktadır ilişkilerini ve tabi ki kızı :)

Buralı İsmail kocaman bir güveç kabını köyün kadınlarından birinden ödünç alır. Tek başına taşıyamadığı için Ferit'den yardım ister. Ferit; İlkgün ile buralının yemek yapmasını istemediği için elimden düştü diyerek çömleği kırar. Onun neden böyle yaptığını birtek Düzgün anlar

Elmas şenlikler için portakallı ördek yapıcam diye tutturup Reşat'ı başından savar. Koptagel de Döne'ye 1000 tane lavaş açma görevi verdiğinden ikisi beraber Reşat'ın evinde keyif sürerler. Döne'nin aklına şenlikte Koptagel'in yorulacağı ve o tempoya dayanamayacağı fikri gelir. Kardeşinin aklına ise bazı karışımlarla enerji verecek birşey hazırlarlar. Onu Koptagel'e yedirmeye çalışırken Elmas yer ve sürekli zıpladığı, ağaçlara çıktığı, sulara atladığı sahneler görürüz :)

Cüneyt kızlardan Gülgün'le ilgilenmekte onun hakkında sorular sormaktadır. Kızlar derede çamaşır yıkıyacak diye toplanıp giderler. Bunu kardeşinden duyan Ferit; İlkgün'ü görmek için oraya da gider. Erol'a yakalanır. Erol durumu Düzgün'e ispiyonlar. Babası İlkgün ile "Seni kandıracak diye korkuyorum" konu başlıklı bir konuşma yapar.

Düzgün ebe kadınla Koptagel'i İlkgün'le evlendirme meselesini konuşurlar. Muhtar kadının İlkgün ile buralıyı eşleştirmesine kızmıştır. Ebe kadın Muhtar kadın ile Koptagel ve İlkgün meselesini konuşur. "Koptagel'in de niyeti varsa o da sınava girecek" der. Düzgün de "Ağırlığını koy bu işe" der. "Senin dediğin mi olucak onun ki mi?" diye ebe kadının kafasına girer.


Kısa İsmail eşleşmeye katılamadığı için Gülgün ile eşleşemediği için mutsuzdur. Muhtar kadına da küsmüştür. Bu sırada eve gelen Düzgün'ün kızlarından biri İsmaillerin evinde kalan Pelinsu'yu üzerinde havlu ile duştan çıkmış halde görür. Muhacir temizlikçi kadın diye ona açıklama yapar. Kız normalde inanmasa da inanmış gibi yapar.. Akşam yemekte Ferit babasına "İstanbul'a dönemeyiz; buarda yaşamamız lazım." der.

Buralı İsmail çömlek kırıldı diyor. Muhacir ile kısa İsmail'in sevgilileri Pelinsu'yu görüp kavga çıkarırlar. Laz İsmail de bütün gün ördek peşinde koştuğu için bozuktur. Fikri İsmaillere gelir ve hikayelerini dinler. Memleketin 3 ayrı yerinde adının İsmail olduğunu söyleyen bir adam tarafından evlenicem vaadiyle kandırılmış kadınların çocuklarıymış. Adam ismini yanlış söylemiş ama hepsine de Saklı köylü olduğunu söylemiş. Bu üç erkek de baba bir kardeşmiş. Kızları görünce ve kardeşlerini bulunca bu köyde kalmışlar. Sonradan anlarız ki babaları ise Firki bey imiş

Ferit'in lisede efe oyununda İstanbul birinciliği varmış. Koptagel bunu duyuca bana da öğret diye tutturur. Ferit ilk başta iyi niyetli davransa da Koptagel'in kızlara yazmak için öğrendiğini duyunca özellikle bale figürleri ekler ve ortaya karışık komik bir dans çıkar.Tam o sırada Fikri'yi çok fena ağlarken görürler. Çocuklar bu durumdan etkilenir. Adam bütün gece düşünüp sabahı Ferit'e. "Burda kalmamız gerek. Tarlaları satıp sana vericem. Sen ne kurarsın kurarsın" der.

İsmailler Pelinsu'yu şenliğin sonunda ortaya çıkarmayı ve Ferit'i bozmayı planlamaktadırlar. Pelinsu onu arar ve ağzından İsmaillerle ilgili birşeyler kaçırır. Şenlik günü gelip çatmıştır. Hoca efendi Düzgün ile Fikri'yi barıştırır. Cüneyt kızlardan İsmaillerin evinde kız olduğunu öğrenince abisine söyler. Ferit de Cüneyt de Pelinsu'dan şüphelenir. İsmailleri göz hapsinde tutar.

Yemeklerden sonra sıra efe oynamaya gelir. Kadın erkek herkes davul zurna eşliğinde oynamaya başlar. Koptagel; Ferit'in ona öğrettiği hareketleri yaparak herkesi güldürür. Buralı İsmail beraber oynamak için İlkgün'e çok ısrar edince Ferit "Gel beraber oynayalım. Kimin daha iyi oynadığına köylü karar versin" der. Hakikaten Ferit mükemmel oynar ve birinci olur. Sonrasında güreş tutarlar. Düzgün baş pehlivan olduğu için; efelik oyununda birinci olanla güreşiyorlarmış. Koptagel de Reşatla güreşicem diye tutturur. Tabi ki Koptagel Reşat'ı yener. Düzgün ile Ferit yenişemez.

Teravi namazları kılınırken buralı İsmail Pelinsu'yu alır. Şenlik mekanına getirecek iken Ferit pat diye arabanın önüne çıkar ve "Beni mi arıyorsunuz?" der.




11.06.2016

46 Yok Olan Dizisi 11. bölüm özet. Babamın ölümüyle yengemin ne alakası var

Komiser Doğan kendisini öldürmek isteyen Vecdi ve adamının elinden yaralı olarak kurtulur. Eski ortağının annesi onu hastanede de yalnız bırakmaz.

Ceyda; Murat'a yardım etmek için hipnoz etmeye ikna eder. Böylece iğneyi yaptığında olanları kendisi de hatırlayacaktır. Hipnozda iken ilk sorduğu soru "Babamın ölümünde senin parmağın var mı?" olur. Allahtan diğer Murat "Hayır" der.

İstihbarattaki adam amcaya gelir. Doğan komiserin olayını anlatır. "Beni yok sayın artık" der. O da "Beraber hareket etmemiz lazım" der. Beraber plan hazırlarlar. Bu planı Murat'a anlatırlar.

Yıldız'ın da bir üstü varmış. Adı Altan'dır. Asım Demirci'nin oğlu imiş. Yıldız'ı çağırtıp bazı emirler verir ve hesap sorar. "Komiser Doğan'ı ameliyattan çıktığında öldürün" der. Hastanede onlar için çalışan adama gidip "Bu adamı ortadan kaldırman lazım" diyerek para verirler. Adam doktor önlüğü ile Doğan'ın odasına girer. Yastıkla boğmaya çalışır ama başarılı olamaz. Tam o sırada Selin içeri girip adamı bayıltırlar.

Füsun gece ağlama nöbetine girer ve annesi Yıldız'a Salim ile olan geçmişini anlatır. Annesi "Senden mühim değil" der. Füsun, Salim'i arayıp "Yanıma gel" der. Salim kızın yanına gitmek için yola çıksa da önce Murat arkasından amca onu  yanına çağırır

Komiser Selin ve Murat hastanede kahve içerler. Murat onlara amcanın anlatmasını istediği şeyleri anlatır. "Doğan komiser'i benim hastaneye nakledelim burda güvende değil" der. Hakikaten  doğan'ı ambulans ile kendi hastanesine bir odaya aldırtır. Doğan'ın oraya alındığını öğrenen

Sonra bu yakalanan adamı karakola götürecekler iken peşlerine zanlının arabasını alan; plastik eldiven,maske, bone takan Murat da düşer. Salimden de kendi arabasını eve götürmesini ister. Murat, Doğan'ı öldürmeye çalışan zanlıyı polis otosuna kaza yaptırtarak kaçırır. Doğan'ı kim öldürmeni istedi diye sorgular. herkes bu adamı kimin kaçırdığını öğrenmeye çalışmaktadır.

Gece Altan; Yıldız'ın evine gelir. Murat ile ilgili kadını sorgular. Boğazını sıkar ve "Bundan sonra Murat'ın attığı her adımı bana söyliyceksin" der. Yıldız korktuğu için kızını ve torununu da alıp eski kocası amcanın  evine gider. Bu arada Murat da kaçırdığı adama işkence yaparak Altan Demirci adına ulaşır. Adamı telefonla arar. Adam konuşmayı "Babanın ölümünü yengene sor" diye sonlandırır. Murat kaçırdığı adamı anında öldürür. Soluğu amcasının evinde alır. "Babamın öldürülmesi ile yengemin ne alakası var amca" diye bağırarak içeri girer. Yengesini görünce birden bayılır. Doktor Murat olarak uyanır ve ilk lafı "Herşeyi hatırlıyorum" olur.


Kiralık Aşk 50. bölüm özet. İki çiftimizde yüzüklerini çıkarıp ara veriyor

Ömer isteme merasimi için Defnelere geldiğinde dedesini görünce şok olur. Defne ile bahçeye çıkar; konuşurlar. İçeridekilere ve Defne'ye ayıp olmasın diye Ömer merasimi olması gerektiği gibi tamamlar. İstemeyi ve yüzük takma işlemlerini Necmi bey yapar. Ancak dedesiyle barışmaz ve konuyu da affetmiyeceğini de belli eder. Yüzük takma merasminden sonra defne2yi zorla öper. Dedesini öpmez bile. Merasim boyunca da hemen hiç konuşmaz.

Eve gider sırt çantasını alır; telefonunu anahtarını Şükrü'ye bırakır. Nereye gittiğini kimseye söylememesini tembihleyip gider. Hemen arkasından Defne gelir. Evde kimseyi bulamaz; içeri girer evde pekçok eşya kırılmıştır. Öncelikle defne ardından da Neriman hanım, Koray, Necmi bey adamdan Ömer'in yerini öğrenmeye çalışırlar.

Defne; anneannesinin moralinin bozukluğunu farketmemesi için eve gitmez; iş yerinde sabahlar. Yasemin nişanlandığı haberini şirkettekilere verir. Defne'nin kötü olduğunu duyunca onunla ilgilenir. evine götürür; kız kıza muhabbet edip dertleşirler. Defne yerinde duramayıp Şükrü'nün evine gider ama Ömer'in yerini sorar. Sonra hızını alamayıp Neriman hanıma gider. Neriman hanım ona anne gibi davranıp sakinleştirir ve evinde yatırıp uyutur.


Sude de Koray'ın çektiği ve kendisinin dergiye koymadığı katalog fotograflarını temmuz ayı sayısına koymaya karar verir. Ertesi sabah Necip bey; Defne'ye Ömer'in dedesi ile ilgili bilmediği şeyler olduğunu söyler ve Sadri Usta'yla buluşmasını sağladığını söyler.

Sinan ayakkabıyı almak için İso'ya gider. Teklif olayını bildiğini söylerken; Yasemin'i hala unutamadığını da söyleyince Sinan'ın dengesi bozulur. Ertesi sabah Sinan Yasemin'e gidip "Seviyor musun Onu?" der. "Evet bir yanım  hep sevicek" cevabını alınca iyice deliye döner.

Ömer çocukluğunda Sinan ve Sude'yle gittikleri bir yere kamp kurar. Önce Sude arkasından da Sinan yanına gider. Eski günleri yadederler. bir süre sonra gerçek hayata dönerler.  Ömer evinde onu bekleyen Defne ile konuşur. Sinan da bir cafe de Yasemin ile buluşur. Ve her iki çiftte yüzüklerini çıkarıp ara verme kararı alırlar.

Yorum yapmazsam dayanamıycağım. Sırf gerginlik olsun konu uzasın diye Defne ve Ömer'i küstürtüp küstürtüp barıştırmaları yetmezmiş gibi Sinan ile Yasemin'i niye küstürttüler anlamadım.

Yasemin'in daha önce beraber olduğu insanlar olduğunu bilen Sinan'ın; Deniz Tramva'ya değil de şöför İso'ya takması normal değil. Üstelik Yasemin İso ile zaten görüşmüyor bile . Aksine Sude'yle ve Defne'yle sürekli görüşen kişi Sinan olmasına ragmen Yasemin'e bu tarz yaklaşması hiç Sinan karakterine uygun değildi. karakterlerin karakteriyle oynamasınlar lütfen

Arka Sokaklar 405. bölüm özet. Azmi yakalandı, Ayşe kaçak

Selin komiser; Burcu'yu bulup konuşmak istiyor. Bunun içinde ablasını ve kızın numaralarını dinlemeye başlıyorlar. Kız da ablasını canı sıkıldığı için arar. Selin kızın sesi kaçırılmış gibi gelmediği için onunla tek konuşmak ister. Yola çıkar. Erdal o sırada konuşmasın diye kızı öldürür.

İtirafçı Ayşe'yi korunaklı bir yerde saklıyorlar. Hücreyi bulmak için aynı zamanda ifade vermesi için sıkıştırmaktadırlar. Fakat tam o sırada Ayşe'nin çağırdığı elleri silahlı adamlar gelir. Bizimkiler adamları bertaraf eder. Ancak o hengame sırasında Ayşe ölen adamlardan birinin silahını çalar. Kendisini merkeze götürmeye çalışan ekip arabasındaki memurları öldürüp kaçar. Mesut ölen polisleri bulunca fragmandaki anonsu yapar.

Selin'in gittiği yerdeki adamlar onu kaçırır. Arabasının bagajına da öldürdükleri kızı koyup başka bir araçla Selin'i de alıp kaçarlar. Azmi'den saklanacak yeni bir mekan ararlar. Ayşe Erdal'ın yanındaki adam Bekir'leri bir bakkaldan arar. Aranan telefonu öğrenip dinlerler. Ayşe'nin gittiği yeri öğrenip önceden gidip çatışmaya girerler. Ayşe yine kaçar.

Rıza baba, müdür ile beraber istihbaratçı ile görüşürler. Yardımcı olacağını söyler. Mesut Ayşe'yi kaçırdıkları için kızgın, çeker gider. Hüsnü; Mesut'u bulur, dertleşirler. Selin de kaçabilmek için ayna kırıp saklar; Erdal'dan kurtulmak için kullanır. Diğer taraftan eylem yapmak için malzeme alırlar.

Azmi'yi Lübnanlı bir alıcı var diye kandırıp yakalarlar. Mesut kafasına silah dayar "Selin nerde?" diye sorar.Azmi konuşmaz ama avukat bir adres söyler. Verilen adrese giderler, çatışma çıkar ama Selin yoktur. Sadece tozlu bir sehpaya yazdığı "Selin" yazısı vardır.

Hemen arkasından Selin arabanın bagajından telefonla arar. Erdal yardım edicem diyip bir telefon verir kıza. Oysaki arkadaşlarını çağırsın da beraberce patlasınlar diye telefon vermiştir. Ekip son hızla Selin'in yanına gelir. Bomba imha trafiğe takılmıştır. mesut herzaman ki gibi bombayı imha edip kızı kurtarır. Mesut tam Selin'e açılır. fakat bu sefer kız uyumuştur :)

Bir uyuşturucu çetesi; kendilerinden mal çalan satıcısını döver ve malı geri alır. O sırada silah sesini duyanlar ihbar edince Hüsnü ve ekipten iki kişi oraya gelir. İlk etapta uyuşturucuyu bulamasalar da ruhsatsız silah yüzünde adamları karakola götürürler. Sicillerinin fazla olduğunu öğrenirler ama fazla birşey yapamazlar.

Uyuşturucuyu çalan çocuk daha fazlasını çalmıştır. Onları satıp para yapıp kaçmayı planlamaktadır. Kardeşine elindeki malları sattırtır. Kardeşi gören uyuşturucu satıcıları çocuğu kovalarlar. Kovalamaca sahnesini gören bizim ekip peşlerine düşer. Uyuşturucu satıcılarını da küçük kardeşi de yakalalarlar. Abi kardeşini yakalandığını görünce kaçar. Uyuşturucunun sahibi abinin evine gider; annesiyle ikisini rehin almıştır. Ekip abiyi, anneyi kırtarır. Diğerlerini yakalarlar. Küçük kardeşi Rıza komiser kefil olup çıkartır.





10.06.2016

Güneşi Beklerken 27.Bölüm. İki aşık totem yapıyor. Sinek valesi kupa kızı


Yılbaşı partisinin devamında Zeynep ve Kerem yatta konuşmuşlardı. Sonrasında Zeynep totem yapmış; eger kar yağarsa her şeyin iyi gideceğini düşünür. Artık gecenin ilerleyen saatleri olmuştur. Zeynep'in eve dönmesi gerekmektedir. "Hiç istemiyorum ama gitmek zorundayım. Annem merak eder." Kerem "Tamam biliyorum" diyip gözlerini yumup kafasını kaldırıyor. "Karı bekliyorum." Zeynep "Hiç kar yağacak hava yok ki" Kerem "Evet haklısın" diyor mutsuz mutsuz.

Derken o anda lapa lapa kar yağmaya başlıyor. Arkada Teoman'ın "Sinek valesi kupa kızı" parçası çalmaya başlıyor. İkili sevinç içinde birbirlerine bakıyor ve yüzlerini siliyorlar. Sonra son derece tutkulu bir öpüşme yaşanıyor. kerem kızı eve bıraktığında kız; Kerem'in ona hediyesi olan kendi yapımı ve kendi sesinden "Senden nefret ediyorum Kerem" "Öküz" laflarını söyleyen bebeğe sarılıyor. Kerem ise arabasında bulduğu Zeynep'e ait olan küpeye gülerek bakıyor. Mutlulukları ertesi sabah uyandıklarında bile devam ediyor. Kız kalkıp fırından ekmek alırken çocuk koşuya gidiyor.

Kara Sevda 34. bölüm özet. Nihan Kemal'den hamile mi?

Geçen bölüm Asu'nun ortaya  attığı bomba kızın güzel laf çevirmeleriyle bir anda Nihan'ın kucağında patlar. "Nihan söyledi. Kardeşine karşılık senin kardeşine iftira attı" olayına dönüşür. Nihan da Kemal'in kardeşimin namusu diye başlayan nutuklarını ve eline Emir'in silahını alıp ona doğrulttuğunu gördüğünde suçu kabullenmek zorunda kalır. Kemal bu itirafa ragmen olayı sorgular. Önce Asu'nun fikrini alır. Sonra Zeynep'i çağırır. Ozan da peşinden gelir. Ona da "Bunun hesabını sorucam" diye köşke döner. Zeynep "Köşke gitmek istiyorum. Ozan'ın bana ihtiyacı var" Ozan da Nihan'a hesap sormaya gelir ama Emir; Ozan'ın aklına "Karını da al. Kaçın" diye girmeye çalışır.
Ozanın  sa daha iyi bir fikri vardır :) "Babalık testi yapalım. Böylece herkesin ağzı kapanır"  der. Kemal şiddetle karşı çıkar. "Kimse kardeşimin namusunu test edemez" der. kardeşini ne zannediyorsa

Tufan; Hakkı beyin yerini bulur. Asu'ya haber verir. İçeri yerleştirdiği kamera ile onu takip etmektedir. Emir, Zeynep ile buluşur ve "Testi yaptırıcaksın. Ben de çocuğun Ozan'dan çıkmasını garanti edicem" der. Zeynep Ozan'ı da alıp testi yaptırtır. Sonrasında da kocasına "Kaçalım burdan. Mahkeme de bütün herşey üstüne kalacak. Emir'den yardım isteyelim" der. Emir, "Nihan'a söylemezseniz yardım edicem" der

Leyla ile konuşan Nihan gerçekleri anlatmak için Kemal'i arar. "Kuyunun orada buluşalım" der. Kemal gelir ama  görünmez. Zehir koruma amaçlı Asu'yu takip eder. şehir dışına çıktığını anlayınca Kemal'i arar. Asu; hakkı beyin karşısına çıkar. Kemal de eve gelir. Hakkı bey "Düşmanlarım var. Size bulaşmasınlar diye sizden uzaklaşıyorum. Peşime düşmeyin. Benim için birşey yapmak istiyorsan Asu'ya sahip çıkacaksın. Evlenin" der ve çekip gider. Asu ve Kemal evden çıkar. Herkesin gittiğinden emin olan Tufan içeri girip kasayı açar. Orada bir otel kartı bulur.

Görüntüler için Asu'yu sıkıştırmaya gittiğinde Kemal de oraya gelir ve "Can yoldaşım olur musun?" der. Asu kabul eder. Bu konuşmaları duyan Emir'in eline yeni bir koz geçer. "Kemal'e kim olduğunu söylerim eger elindeki herşeyi vermezsen" der. Tufan her yerde Emir'in istediklerini arar. Asu ona "Çarşambaya kadar vaktin var. Çarşamba Kemal ile evleniyorum" der.

Sabah Emir, Nihan'a gidip "Kemal evleniyor. Asu Alacan'a evlenme teklif etmiş" der. Nihan kuyunun oraya gidip ağlama  krizine girer. Onu teselli etmek karısını takip eden Emir'e düşer. Kemal de ailesine söyler. Herkes çok sevinir. Nihan "Senin haberin varmıydı?" diye konuşmaya gelir. Leyla'nın haberi yoktur. Kemal'i arar doğru olduğunu öğrenir. Tarık'a kardeşinin ve Ozan'ın kaçmak istediğini böylece kendisinin de rahat rahat evlenebileceğini söyler.

Leyla'nın evine nişanı haber vermeye gelen Kemal; Nihan ile karşılaşır. Onu da nişana davet eder. Zaten Emir de gitmek istemektedir. Kemal'in evinin bahçesinde organize edilen nişan başlar. Aynı gece Ozan ve Zeynep'de o gece yurtdışına kaçacakları için heyecanlıdırlar.

Nihan çok önceden Kemal'in ona "Birgün senden vazgeçtiğimi düşünürsen" diye bıraktığı mektubu kuyunun başında okur, ağlar. Emir'e bir çanta gelir. Onları gören Kemal olayı sorgular. çantaya baktığında çantada Ozan'ın kullandığı silahı verir  ama görüntüleri vermez. Emir silahın ruhsatını 6 yıl önceki birinin üzerine çıkarttırır. Kemal ile Nihan kuyunun başında buluşurlar ama gerekli hiçbirşey konuşmazlar.

Yüzüklerin takılma zamanında Ozan ve Zeynep çıkarlar. Tarık onları bir iskeleye götürür ama tam o sırada polisler oraya gelir. Polisleri Emir çağıırmıştır ve tabiki Zeynep'in haberi vardır. Tarık defalarca kez Emir'i arar ama o açmaz. Komiserin ilk lafı "Yaktın kendini delikanlı" olur. Kelepçeleyip arabaya bindirirler. Tam bu sırada Kemal ile Asu'nun yüzükleri takılır. Bu sahneye daha fazla dayanamayan Nihan öylece bayılıverir. içimdeki ses "Nihan hamile" diyor :) hadi bakalım.  Merakla fragmanı bekliyoruz


Asla Vazgeçmem 54. bölüm özet. Fatih Nur'a gelen mesajın sahibini öğreniyor

Nur; Fikret'in oyununa kanarak doğum gününe gider. Ortalık fena karışır. Nur telefonunda da mesajı da bulamaz, sürekli aradığını da ispatlayamaz. İclal'i suçlar. İclal de oraya geldiği için Nur'u suçlar. Yiğit; Nur'un telefonuna gelen mesajın kimden geldiğini öğrenmek için GSM operatörünü arar. Ancak savcılık emri olmadıkça veremeyeceklerini öğrenir. Bu arada Fikret Nur'u Yiğit'e; Yiğit'e Nur'u fiştiklemektedir.

Fikret; İclal'i arar ve "Senin güvenini kazanmak için Nur'a bu oyunu oynadım" der. İclal etkilenmiştir ama neden kendisine yardım ettiğini anlamamıştır. Nur; Yiğit'le kavga ettikten sonra Fatih'e gider. Fatih Nur'a çaktırmadan bir programla kayıp mesajı bulur. Gönderen numarayı bulur ama kime ait olduğunu bulmak için birinden yardım ister.

Emin; Yaren ile beraber sete gider. Emin'in bu yeni tarzı ve işi onu etkilemiştir. Dönüşte de çocuğu almaya gelir. Evin önünde konuşurlarken Yağmur'un yaklaştığını görüp fazladan iyi davranır. Yağmur kıskanmamakta ama ona daha fazla zaman ayırmasını istemektedir.

Yaren o günü Emin ve Yağmur'un beraber olacağını bildiği halde bu sefer de hastalandım diye yalan söyler. Çocuğa kendini hastaneye götürtür. Bi de benimle olduğunu söyleme falan diyince Emin kem küm eder. Yağmur kızar telefonu yüzüne kapatır.

Fatih de Yiğit de işe erken giderler. İşten önce biraz laflarlar. Fatih; Nur'un ona geldiğini yardım istediğini söyler. İki erkek karşılıklı restleşirler. Nur'un çekimi geç saate alınıca Yiğit'in yanına gider. Dün geceden beri Nur'u garsoniyer gibi ev açtı, evlenmeye niyeti yok Yiğit'in diye dolduran Fikret de şirkete Yiğit'e gitmişti. Fatih'e beklenen telefon gelir ve mesajı atan kişinin kardeşi Fikret olduğunu öğrenir. Yiğit'in odasına girer.


Muhteşem Yüzyıl Kösem 30. bölüm özet. Sezon finali muhteşemdi hakkaten

Sultan Osman son anda Ağa Kapısına sığınır. Osman'ın orada olduğunu öğrenen Kösem oğlu ile konuşur. Sultan Osman da kardeşini idam ettirdiği için vicdan azabı duymaktadır. Kösem de ne yapacağını bilememektedir.

Şehzadeleri hala bir kulübe de kapalıdır. Dilruba şehzadelerin ölüm emrini verir. Kilindir ağa içeriye gaz yağı dökerek yakmaya başlar. Bülbül ağa çocukların kulübesinin yanmaya başladığını görünce hamle yapar. Ancak başına odunla vurulur ve bayılır. Bülbül ağa şehzadeleri kaçırıp güvene alır

Hoca Ömer karşı tarafa geçmeye çalışırken Kara Davut Paşa'nın adamları tarafından yakalanır. Osman'ın yerini sorarlar. Bilmediğini ama öğrenebileceğini söyler. Cennet'e bir not yollayıp onunla buluşur. Sultan'ın yerini fazla sorduğu için Cennet işkillenir. O sırada Dilruba ve adamları gelir.
Cennet'e Osman'ın yerini söyle diye baskı yapsalar da kadın söylemez. Bu sefer Dilruba isyancılara Cennet'i verir ve isyancılar onu dövmeye başlar. Cennet oracıkta ölür.


Zülfikar ağa Yeniçeri'nin başındaki kişilerle konuşmaya gider. Osman'ın bütün şartlarını kabul ettiğini duyunca biraz yumuşarlar ama ertesi gün kararlarını vereceklerini söyleyip yollarlar. Sultan Osman'ın teklifini kabul ettiklerini söylerler. Bu arada Zülfikar'ın yanında ki ağa yanlışlıkla Osman'ın yerini ağzından kaçırır. Zülfikar'ı eper bir uğraş vererek öldürürler.

Sultan Osman'ın yerini öğrenen isyancılar Onu ordan alır. Kıyafetlerini çıkarttırır. Yalın ayak halkın içinde gezdirir. Bir eşeğin üstüne çıkartıp su bile vermeden türlü hakaretlere maruz bırakırlar. Kösem yeniçeri ocağına gider. Oğlunu o halde görünce ellerini çözer ve güvendiği ağalara emanet edip orada bulunan camiye sığındırır. Halime ve Dilruba Sultan'larla kendi küçük şehzadelerinin pazarlığına girer. Sultan Mustafa'nın saltanatını mecburen ilan edip şehzadelerini kurtarmaya gider ancak yanmış bir kulubeden başka bir şey bulamaz. Yolda Bülbül ağa önlerine çıkar ve çocukları kurtardığını söyler.

Mustafa tahta çıkınca Kara Davut Paşa'yı veziri azam yapar. Küçük şehzadelerin öldüğünü düşünen Dilruba; Kösem'in öfkesinden korktuğu için Osman'ı biran önce öldürmeye çalışır. Ancak yeniçeriler bu suikast girişimini engeller. Tek çare kalmıştır. Osman'ı türlü yalanla ocaktan çıkarmak. At arabasının arkasına samanların üzerine atıp Osman'ı Yedikule zindanlarına götürürler. Kösem kıl payı farkla oğlunun ölümüne engel olamaz. Osman'ın şehzadesini de Dilruba'nın adamları annesinin kollarından alırlar ve öldürürler.

Kösem oğlunu defnettikten sonra ona bunu yapanların hepsini tek tek öldürtür. Dilruba'yı bıçakla, Halime'yi zehirle, Hoca Ömer'i hançerle, Kara Davut Paşayı aynı oğlunu öldürdüğü kıyafetler ve yerde öldürtür. İsyancı yeniçerilerin de kellesini alır. Artık şehzade Murat'ın dönemi başlamıştır. Saltanat naibi olarak Kösem oğlunun arkasındadır.



9.06.2016

Karagül 125. bölüm fragmanı FİNAL- Herkes hak ettiğini buldu


Fox TV'nin sezonlardır en çok izlenen dizilerinden biri olan Karagül sonunda 125. bölümüyle final yapıyor. Kendal'ın Şamverdi ailesine yaşattığı kabus nihayet sona eriyor.

Karagül 125. bölüm fragmanı hem hüzünlü, hem de merak uyandırıcı.

"Evlat işte, katil de olsa, cani de olsa, vicdansız da olsa evlat işte" diyor Kadriye Hanım. Kendal'ı hücrede dizlerine yatırmış, saçlarını okşuyor.

"Annelik böyle birşey, kendisine rağmen onu canından çok sevmeye devam etmek" diyor Ebru Baran'a. Oğlunun elini tutuyor.

Ebru ve çocukları birbirlerine sarılmışlar, mutlular sonunda.

Emine Asım'ın fotoğrafına bakıp gözyaşı döküyor. Asım ölmemiştir umarız.

"Ah ettiğim kadar ah almışım belli" diyor Kadriye Hanım. Sonra Kadriye hanım düşüyor bayılıyor, ölüyor galiba.

Kendal aklını yitiriyor, bunu zaten geçen bölümün sonunda görmüştük.
Baran elinde bir mektup ağlıyor.

Biri geliyor, arabadan iniyor, yürüyor sadece ayakkabılarını ve takım elbisesini görebiliyoruz. Murat mı yoksa bu, yine mi ölmemişti acaba? Yok, bu kadar da olmaz herhalde değil mi? Kenan'dır belki. Ama onun gelişini de niye bu kadar gizemli yapsınlar ki?,,

Biri de tekerlekli sandalyede. Onun da yüzünü göstermiyorlar. O da Asım mı acaba?

Ebru çocuklarıyla gidiyor, Baran da bir köşeden onlara bakıyor galiba...

Dimdik, kararlı adımlarla gelen bir adam, bir de tekerlekli sandalyede biri, bunlar kim?
Fragmanın sonunda "Bütün soruların cevabı bu Cuma büyük finalde" diyor. Fragmanı izlemeden önce bu kadar çok soru işareti yoktu kafamızda.



No:309 Dizisi 2. bölüm özet. Bu kez Lale "Onur'la evlenmem" diyor

Onur duydukları karşısında şaşırır. Önce "Çocuk benden mi?" der. Çocuğu aldırmaktan bahseder ama bebek 3 aylık olduğu için bu imkansızdır. Bu sefer de "3 ay özellikle aldıramıyalım diye bekledin" der. Tam o sırada Onur'un annesi ve babaannesi gelir. Ertesi gün DNA testi yaptırırlar. Testin sonucunu almaya anneler, babaanne ve gençler gider. %99,9 olasılıkla bebek Onur'a ait çıkar. Babaanne "Derhal evleneceksiniz" der. Onur "Sorumluluğu alayım ama istemediğim bir kızla evlenmeyeyim" der. Babaanne kızıp gider.

Kız tarafı mutluluktan havalara uçarken erkek tarafı üzülmektedir. Diğer torun tarafındaki aile ise Onur'un başka bir kızı hamile bıraktığını öğrenince sinir olurlar. Onur Pelinsu ile arada kalmıştır.
Onur Lale ile buluşur. Hain kuzen Pelinsu'ya onların yerini söyler. Beraber yemek yerlerken Lale'yi suçlar. Özellikle bunları para için yaptığını söyleyerek kız gerçekten üzer. Pelinsu geldiğinde de şöförün kuzeni olduğunu söylerler. Lale olayı bozmaz. Pelinsu'yu oraya kuzeni Erol'un yolladığını duyup komployu anlar. Onur; Pelinsu'ya yemekte hiçbirşey anlatamaz. Hatta bir de balayına nereye gideceklerini kararlaştırırlar.

Onur'un ailesi "Lale ile evlen; çocuk doğsun boşanırsın" der. Böylece dedesinin bıraktığı miraz onlara kalacaktır. Anlaşma da imzalatmak üzere hazırlatırlar. Kız tarafı bebek için kıyafet hazırlığına, kınayı yapmak için yer de bakarlar. Kurtuluş'un karısı olan ablanın kocası ile barışmaya niyeti yoktur.

Onur işleri iyi gitmektedir. Japon firması ile anlaşma yapılmış. Anne babası iş yerine gelir. "Anlaşmayı hazırlattık. 6 aylığına evli kalmalısın" der. Onur Lale'yi arar. "Görüşelim" der. Kız "Görüşmek istemiyorum" diyip suratına telefonu kapar. Onur tekrar arar ve buluşurlar. Bir sözleşme hazırlatmıştır.6 Ay sonra boşanacaklardır. Tazminat kısmı boş bırakılmıştır. Nafaka olarak her ay 10 bin lira vermeyi taahüüt etmiştir.

Lale "Seninle evlenmiycem" diyip masadan kalksa da mekanın sahibi ablasıyla konuştuğu için "Lale.. Evleniyormuşsun?" der. Onur "İyi ki de evlenmek istemiyormussun" diye kızla dalga geçer. Lale iyice sinir olup masadan kalkar ve onu tutmaya çalışan Onur'un kollarına bayılır.



Diriliş Ertuğrul 61.Bölüm -Sezon Finali- özet. Fetih kervanı yollara düşüyor

Ertuğrul Rabbinin Oğuzlara biçtiği kutlu yola düşer. Hayme ana oğluyla konuşur. gitmemesi için çok dil döker. Ancak Ertuğrul'da en ufak bir tereddüt yoktur. Alplerden bazıları ve beylerden bazıları Gündoğdu'nun verdiği altınlar yüzünden gitmekten vazgeçmişlerdir.
Samsa ve Hayat gibi iki Dodurga alpi de onlarla gelmeye kararlıdır. Ancak Dodurga'nın yeni beyi 10 kadar alpi özellikle onların yanına verir. Selcan da Halime'yi tekrar vazgeçirmeye çalışır.

Abdurrahman da onlarla gitmek ister ama Ertuğrul anamı yanlız komayasın diye onu obada bırakır. Sungur Tekin ve yeni Dodurga beyi Ertuğrulların önünü keser; kılıç çeker. İsyan çıkarmakla suçlarlar. Obanın töresini çiğniyemezsin derler. Dodurga beyi bir konuşma yapar. Sahte bir şekilde giren alpler "Beyimiz haklı" diyerek ekipten çıkar. Hayme ana da oğluna ve Dodurga beyine karşı durur hatta kılıç çeker. En son Halime de kadınlarla onlara katılır. Selcan "Doymadınız mı kan dökmekten" diye konuşunca Sungur etkilenip kenara çekilir.

Ertuğrul ve beraberindekiler helalleşerek yola çıkarlar. Turgut alp Sadettin'in bulunduğu kervansarayın kapısında beklerken Boğaç ve köye gelen casusun biryere koşturarak gittiğini görünce onların peşine takılır. Bir grup askerle buluştuklarını görünce bir şey olduğunu anlar. Hayme ana da obanın beylerinden iki adamın çadırına aniden girdiğinde Gündoğdu'nun dağıttığı altınları görür. Ve adamlara ağır laflar söyler.


Ertuğrul'un kervanında bir aracın tekerleği kırılır. Mecburen durmak zorunda kalırlar. Ertuğrul ertesi gün Şehzade Yiğit ile Konya'ya gidip sultana herşeyi anlatmak niyetindedir. Hayme ana gördüğü altınlar yüzünden Sungur'a da yüklenir. Gece ibadet eder ve istiareye yatar. Uykusunda kocası Süleyman Şahı görür. Süleyman Şah "Kayı'nın emanetlerini al, yola çık. Ertuğrul ile beraber git" der.
Hayme ana şükrederek uyanır. Ertesi gün Abdurrahman'a "Hazırlanın Ertuğrul'un yanına gideceğiz" der. Abdurrahman sevinir.  Hala obada kalan ama onlarla gitmek isteyen alpler de vardır. Onlarda bunu fırsat bilip peşlerinden giderler. Selcan ve Sungur engel olmak istese de ok yaydan çıkmıştır.

Sungur Tekin sultana mektup yazar. Yiğit'in masum olduğunu, Ertuğrul'un isyan etmediğini yazar ve sultan'a yollar. Hayme ana ve yanındakiler kestirme yoldan gitmeye karar verirler. Yiğit, Halime, Gündüz ve Ertuğrulla alpleri Konya'ya gitmek için yola koyulurlar. Boğaç ve Sadettin'in casusu yanlarındaki adamlarla onlara pusu kurar. Sayıca az olan Ertuğrullar savaşırken Yiğit yaralanır. Gündüz'ü ise kaçırırlar. Ertuğrul peşlerinden gider. Doğan alp olaya müdahele eder. Hayme ana ve yanındakiler de yetişir. Ertuğrul annesini de Turgut Alp'i de gördüğüne çok sevinir.

Yiğit oracıkta can verir. Onu gömerler. Halime çok üzgündür. Onu Hayme ana teselli eder. Göç kervanına İbnül Arabi de yanında ilim ve zanaatkarlar ile katılır. Dualar edilir. Hayme ana Ertuğrul'a obadan aldığı sancağı, Kur'an-ı Kerim'i ve kılıcı törenle teslim eder. Ertuğrul Kayı'nın beyi olmuştur. Turgut Alp'i alpbaşı yapar. Adamlarının kellelerini Sadettin Köpek'e yollar. Kaldığı kervansarayın önüne kazığa geçirmiş bir şekilde yollar. Sadettin Köpek intikam yeminleri eder. Yeni sezonda da başımıza çorap örmeye devam edecek anlaşılan. Kutlu göç kervanı yola çıkar.